ilk defa portekizle karşılaşacak olan milli takımımız daha ziyade hücum'a ehemmiyet vererek oynayacak
bugün mithatpaşa stadında üç yugoslav hakeminin idaresinde türkiye ile portekiz a milli futbol takımları saat 14 de karşılaşacaklardır.
bu maçın en mühim hususiyeti. her iki takım oyuncu ve idarecilerinin birbirlerinin oyun ve sistemlerinden bihaber olmalarıdır. bu bakımdan her iki takım da oyuna kendi klâsik sistemlerinde başlayacak ve sonradan icap ederse bir taktik değişikliği yapacaklardır.
portekiz karşısında yer alan türk milli futbol takımının en büyük hususiyeti offansif elemanlardan müteşekkil bulunmasıdır. takımdaki beş forvetten maada, her an coşkun ve m. ali de birer forvet gibi deplasman yapmaktadır.
bu tarz ofansif iki yan hafla oynamak, türk milli takımında son on, on beş senedir ilk defa bu kadar büyük bir cesaretle tecrübe edilmektedir.
forvet hattının hususiyeti ile, açık mevkiinde oynayan her iki eleman suat ve kadri'nin kendi takımlarında iç oyuncusu olmalarıdır. bu suretle içler kadar ve belki de onlardan daha fazla kendi müdafaasına yaklaşabilecek nefes kudretine sahip olan bu iki açık, oyunun mukadderatı ile takımın deplâsman kudretini rahatça temin edebilirler. santrfor olarak recep'e çok büyük bir vazife düşmektedir. zaman zaman geri kalarak aldığı toplarla ortada kendisinin yarattığı boşluklara deplâsman yapan arkadaşlarına realizör bir futbolcu olarak imkân hazırlamaktadır.
müdafaa bugünkü maçın mühver noktasıdır. iki yan hafın yapacağı ataklar sık sık rakip forvet karşısında mustafa, naci ve ahmet triosunu bırakacaktır. bu üç adamın çok iyi anlaşarak ve birbirlerini gayet iyi destekleyerek oynamaları icap eder. üçünün de mücadeleci, cesur ve enerjik olmaları bu imkânı sağlamaktadır. mustafa - naci - ahmet üçgenine en kısa zamanda iki yan haf ile içlerin yardıma koşması icap eder. portekizlilerden en çok korkulacak nokta, âni baskın şeklindeki akınlarla meydana gelen boşluklardan lâyıkiyle istifade etmeleridir. nilhassa şütör olan martins, travaços ve aguas'ın çok iyi kontrol edilmesi lâzımdır.
portekizlilerin futboplları gibi takım teşkillerini de ancak sahada görebileceğiz. buna rağmen portekizlilerin iddiası, en aşağı berabere kalacakları merkezindedir.
maçın neticesini tahminde ise, pek az malûmata sahip olduğumuz portekizlileri tanımamakla beraber, saha ve teşçi avantajı ile takımımızın formda oluşu bizi üöide sevketmektedir.
bu maçı ilk defa üç aynı milletten ecnebi hakem (hepsi de yugoslavyalı) idare edecektir.
portekiz'de futbolun ilk oynandığı devre 19 uncu asrın sonlarına tesadüf etmektedir.
portekiz milli takımı, bugüne kadar cereyan eden 5 dünya kupasının 4üne iştirak etmiş, fakat eleme turlarındaki mağlûbiyetleri sebebiyle finallere yükselememiştir.
portekiz 1934 dünya kupasında ispanya ile aynı gruba düşmüş ve ilk maçta 9-0, ikinci maçta 2-1 yenilmiştir. 1938 dünya kupasında da isviçreye 2-1 mağlûp olmuştur.
1950 de brezilya'da yapılan 4 üncü dünya kupasında yine ispanya grubuna düşen portekiz, madritte 5-1 mağlûp olmuş, lizbonda ise 2-2 berabere kalmıştır.
geçen sene isviçrede tertiplenen 5 inci dünya kupasında avusturya ile aynı gruba düşen portekiz, viyana'da 9-1 yenilmiş, lizbondaki ikinci eleme maçında ise rakibiyle 0-0 beraber kalmıştır.
portekiz milli takımının 40 yıllık tarihindeki en büyük zaferi, geçen mayıs ayında ingiltereye karşı kazanılan galibiyettir. portekizlilerin kendi memleketlerinde yaptıkları bu maçta, ingiltereyi 3-1 mağlûp etmişlerdir.
1) turgay şeren: kaleci - 22 yaşında - 21 defa milli - takım kaptanıdır. «büyük futbolcu» sıfatı ile millî takımımızın güvemilir ilk adamı. morali kuvvetli olduğu zamanlarda başlıbaşına bir takım. degajmanları uzun, havadan top tutuşları, rakip forvetleri ürkütecek kadar kuvvetli. cezâ sahasına son derece hâkim, yumruk sıkışları isabetli.
2) mustafa ertan: sağ bek - 26 yaşında - 16 defa millî. enerjik, canlı ve milli maçların daima muvaffak olmuş oyuncularından. kudreti eksilmeyen bir futbolcu.
3) ahmet berman: sol bek - 24 yaşında - ilk defa millî formayı giyecek. bu seneki profesyonel lig maçlarının millî kadroya kazandırdığı kıymet. iki ayağına da hakim. nefesli oluşu ve mücadeleden de yılmaması futbol tekniğimi daha da yükseltecektir.
4) coşkun özarı: sağ haf - 24 yaşında - ilk defa millî olacak. evvelâ istikrarlı futbolcu. iki ayağına da hakim. futbolu, tekniği ile oynuyor. lüzumunda çalım yapan, ölçülü ara pasları ile temayüz eden futbolcu. önündeki forveti gol pozisyonuna hazırlayan ve etrafındakilerin de iyi oynamasını temin eden futbol meziyetlerine sahiptir.
5) naci erdem: orta haf - 24 yaşında - 3 defa millî. müdafaanın itimat bütünlüğünü tamamlayan eleman. kafa ve ayak hâkimiyetinde üstün. soğukkanlı, enerjik ve canlı bir futbolcu. vuruşları uzun ve emin. defansın her mevkiine yetişebilecek atik ve nefesli bir bünyededir.
6) m. ali has: sol haf - 28 yaşında - 17 defa millî. milli takım defansınınen tecrübeli adamı. pas tevziatında usta. futbolu çok seyyal. forvet hattının 6 ncı adamı olarak da akın tanzimlerinde kullanılacaktır.
7) suat mamat: sağ açık - 25 yaşında - 7 defa millî. seri, kıvrak, kafa ve ayak hâkimiyeti kusursuz. her zaman karşısındaki müdafil ekarte edebilecek evsafta. şütör ve atak. randıman veren bir oyuncu. forvetin en seri elemanıdır.
8) lefter k. andonyadis: sağ iç - 29 yaşında - 24 defa millî. millî takımın en yaşlı, en tecrübeli ve futbol tekniği mükemmel futbolcusu. iki ayağına hâkim. pasör ve şutör. vücut, ayak çalımları ile bir diripling san'atkarı. forvetin en tehlikeli adamıdır.
9) recep adanır: santrafor - 26 yasşında - 9 defa millî. müstesnâ bir futbol tekniğine mâlik. forveti yürüten adam. bugünkü maçta da takımımızın hücum direksiyonu onun elindedir. sürükleyici şütör ve pasör. hücum hattının realizatörüdür.
10) metin oktay: sol iç - 19 yaşında - 4 defa genç millî. kadronun en küçük, fakat klâsı büyük elemanı. istikbâl vaad eden genç kabiliyetlerden. gösterişsiz, sâkin, fakat verimli bir futbol oynuyor. iki ayağına hâkim. sahada, boşluklara çok mükemmel şekilde kaçan ve fırsatları hebâ etmeyen bir futbol görüşü var.
11) kadri aytaç: sol açık - 23 yaşında - 4 defa millî. hücum hattının en enerjik adamı. iki ayağına hâkim. kafa ve ayak hâkimiyeti çok kuvvetli. besleyici ve aynı zamanda speksaküler futbolcu.
portekiz karşısında net bir netice ile galip geldik : 3-1
ilk devreyi 1 - 0 mağlûp bitiren milli takımımzın haf ve forvet hatlarında ikinci devre yapilan değişiklik, neticesini gosiermekle gecikmedi. lefter, metin ve nazmi'nin attığı gollerle sahadan açık farkla galip ayrıldık.
türkiye - portekiz milli futbol maçı dün mithataşa stadında oynandı. 22913 biletli seyircinin takip ettiği bu karşılaşmada, milli takımımız ilk devreyi 1-0 mağlup bitirmesine rağmen ikinci devrede attığı 3 golle rakibini 3-1 mağlup etti.
stad, milli maçlara mahsus an'ane icabı günün çok erken saatlerinden itibaren dolmuş, gönderlere türkiye - portekiz ve yugoslav bayrakları çekilmişti.
sahaya evvela portekizliler çıktılar. misafirlerimiz mavi şort ve vişne çürüğü formalar giymişlerdi. arkasından göğsü kırmızı zemini beyaz ay-yıldızlı formayı giymiş futbolcularımız, sahaya çıkış tünelinin başında gözüktükleri zaman tribünlerden muazzam bir tezahürat yapılıyordu. biraz sonra da 3 yugoslav hakemin sahaya gelmeleriyle seromoni hazırlığı başladı. vali ve belediye reis vekili f. k. gökay, yanında futbol federasyonu resisi hasan polat olduğu halde, portekiz milli takımının kafile reisine hoş geldiniz dedi ve her iki takımın futbolcularını tebrik edip, muvaffakiyetler diledi.
şehir bandosunun çaldığı milli marşları müteakip, türkiye ve portekiz milli takımları sahadaki yerlerini aldılar.
yugoslav hakemlerinden nedelaki'nin orta, romçeviç ve josip'in de yan hakemliklerini yaptığı karşılaşmada her iki milli takımın şu tertipleriyle dizildikleri görülüyordu:
türkiye: turgay - mustafa, ahmet - coşkun, naci, m. ali - suat, lefter, recep, metin, kadri.
maça, gazhane tarafındaki kaleye düşen milli takımımızın akını ile başlandı ve ilk şütü metin attı. portekiz defansının kendi yarı sahasına düşürdüğü topu, metin kontrol etti ve recep'e uzattı. recep'in inişine portekizli sağbek mani oldu. saha çok ağır, oyuncular top kontrolunda çok güçlük çekiyorlar.
portekizin ilk hücumu 7. dakikada oldu. sağaçığın iç mevkiine kayarak attığı şüt avuta gitti.
10. dakikada bir tehlike atlattık. portekiz'in siyahi sağiçi, müdafaamızın aciz hareketlerini müteakip ceza sahamıza girdi ve turgay'ın da ileri çıktığı anda sıkı bir şüt çekti. fakat mustafa, kaleye giren topa tam zamanında müdahale etti. portekiz'liler akını devam ettirdiler ve tekrar atılan şüte turgay mâni oldu. bundan evvel de portekiz aleyhine bir hentbol cezası verilmişti.
takımımız, hücum üstünlüğünü devam ettiriyor fakat netice alamıyoruz. defansta, naci ve m. ali son derece aksıyorlar. hücum hattının bütün yükü lefter, kadri ve metin'de, suat ve recep hücum pozisyonlarındaki tutukluklarından çıkamadılar.
portekizliler 15. dakikadan sonra seri paslaşmalarla baskıyı çözdüler.
19. dakikada m. ali bir topu kornere attı. turgay arka arkaya 2 kurtarış yapmak zorunda kaldı.
32. dakikada bir tehlike daha geçirdik. mateteu, naci'den sıyrılıp çok sıkı bir şüt çekti, fakat kaleyi tutmadı.
portekiz'in golü
38. dakikada ortadan gelişen bir portekiz hücumunda topu kapan sağaçık silva'yı naci ve m. ali durduramadılar. sağa kayarak ceza sahası içinden attığı şütle silva, portekiz'i 1-0 galip duruma getirdi. son dakikada kadri'nin kaçırdığı fırsatla devre 1-0 aleyhimize bitti.
ikinci devre
milli takımımız ikinci devrede 2 oyuncu değiştirmişti. m. ali'nin yerine nusret'i, suat'ın yerine de nazmi'yi alan takımımızın hücum hattı, «lefter, recep, nazmi, metin, kadri» den teşkil edilmişti.
milli takımımızın bu değişik ve makul tertibi, ilk dakikalardan itibaren canlı bir oyun tutturdu. geride nusret, müdafaadaki vazifelerini başarırken, hücum hattını da mükemmel toplarla besliyordu.
beraberlik golümüz
51. dakikada, bir frikik kazandık. coşkun çekti. top, portekizli defan elemanlarının kafalarından sekti ve kadri'ye geldi. kadri'nin ortaladığı topa, portekizli kaleci müdahale etti. fakat lefter gol pozisyonundaydı. lefter'in ayağından ve yakın mesafen atılan golle beraberliği temin etti.
milli takımımız portekiz yarı sahasına yerleşti. rakiplerimiz, fâsılasız devam eden hücumlarımız karşısında dağıldılar ve sert, hırçın hareketlerle topu uzaklaştırma tabiyesine başvurdular.
galip duruma geçiyoruz
57. dakikada nusret - recep kombinezonu le bir hücum daha yaptık. metin, kendisine verilen topu mükemmel bir dönüşle portekiz ağlarına gönderdi.
63. dakikada metin, ofsayt tereddüdü yüzünden bir gol kaçırdı.
71. dakikada lefter, bir frikik atışında üçüncü golü atacaktı ki, portekiz kalecisi, köşeden ağlara giden topa yaylanarak mâni oldu.
73. dakikada metinin bir ortasını portekizliler kornere çıkardılar. korneri lefter çekti. top nusret'e geldi. nusret'in kafa vuruşunda rakip müdafaanın çıkaramadığı topu göğsüyle stop eden nazmi yere yatarak attığı şütle gol adedini 3 e yükseltti.
son 15 dakikada takımımız sahaya tamamen hâkimdi. bu arada çok enerji sarfından mütevellit bir yorgunluk da göze çarptı. nazmi'nin ilkinde uzaktan çektiği şütün boş kaleyi bulmaması ve 86. dakikada da lefter'in gollük pasından istifade edememesi sebebiyle, rakiplerimiz 2 golden kurtuldular. maç ta böyle milli takımımızın 3-1 galibiyetiyle neticelendi.
mithatpaia stadına gelen futbol meraklıları dün iy bir futbol seyredemediler. bunun muhtelif sebepleri vardır:
1 - sahanın ağır ve manevra kabiliyetinin zor olması.
2 - top kontrolunun güç olduğu sahada rakiplerimizin çok iyi markaha kaçması ve her iki takımın faullü ve vücutlu oynamaları.
3 - her iki takımında ferdş futbolcuların sivrilmesi ve ferdi hareketlerin daha çok oluşu.
4 - türk takımının milli maç heyecanından kurtulup, futbolcuların alışmış olduğumuz oyunlarını oynayamamaları.
5 - portekiz takımının, futbol kalitesi bakımından türk takımından daha zayıf oluşu.
türk milli takımı ikinci devrenin yirmi dakikası hariç, hakiki futbolunu oynayamadı. bu yrmi dakikalık futbolun neticesinde de üç gol attı. eğer bu arzulu tempoyu bğtğn maç devam ettirebilseydik, rakiplerimizi daha ağır bir mağlûbiyete uğratablirdik.
geri müdafaa hattımızı teşkil eden mustafa, ahmet ve naci triosu daha iyi çalışabilirdi. mustafa ve naci adamlarını yakından kontrol etmediler. ahmet, içlerinde en çok muvaffak olanıydı.
iki yan hadımız ilk devrede forveti hiç destekleyemedi. ikinci devredeki yerinde değişiklik, takımda sol kanatın deplasmanını sağladı ve galibiyetimizi bu suretle sağladık. yan haflar arasında coşkun veyecanlı, nusret ise en bilerek ve soğukkanlı oynayandı.
forvet hattı her iki devrede de başka başka tertiplerde çıktı. ilk devrede açıklar topları ezdi. merkezde ağır ve deplasmansız bir santrfor, randıman veremedi. göze batan yegane oyuncu her iki haftaymda da ne yaptığını bilen metin'di.
ikinci devrede nazmi'nin girişi forvet hattını bir dalıcı eleman kazandırdı. nitekim biraz daha iyi top takip etseydi, rahatça iki gol daha atabilirdi. recep'in sağ açığa, lefter'in içe alınması ve ikinci devredeki bütün değişiklikler, seçicilerin isabetli hareket ettiklerini göstermektedir.
eğer forvet elemanları metin'in hazırladığı fırsatları daha iyi takip etselerdi, muhakkak ki oyun daha neticeli olurdu. metin, milli takımın en muvaffak olmuş «hazırlayıcı» elemanıydı.
rakibimiz portekizlilere gelince: gazetemizde yazdığımız gibi, dört bek, açıkları daima bastırarak oynadı. ortayı sol haf ile santrhaf beraberce müdafaa ettiler. orta hafları sert ve girgin bir oyuncu idi. takımı akına geçiren sağ haf pedroto ile sol iç travaços'du. her ikisi de iyi top tutan ve kullanan oyuncu olduğu için zaman zaman orta boşluğa hakim oldular.
milli takımımızın 3-1 galibiyeti ile biten dünkü karşılaşmadan sonra konuştuğumuz her iki tarafın salâhiyetli idarecileri, takım kaptanları ve orta hakem, maç hakkındaki fikirlerini şu sözlerle ifade etmişlerdir.
dr. silva tavares: «netice normaldir» diyor.
«- aynı hareketleri tekrarlamakta muvaffakiyet gösteren türk takımı, galibiyeti fazlasiyle haketmiştir. bilhassa hücum hattınız forsatlardan istifade etmesini iyi becerdi. maçın hakemi çok dürüsttü. bu ay içinde yapacağımız fransa maçında takımınızı şanslı görmekteyim. fransız lar muhakkak ki, bukadar baskıya dayanamazlar. turgay, lefter, metin ve ahmet iyi futbolcular.»
hasan polat memnun
«- neticeden sadece seviniyoruz. muvaffakiyetimiz, çocuklarımızın antrenörümüzün ve onları iyi hazırlayan kulüplerimizindir. biz de federasyon olarak, üzerimize düsen vazifeleri imkân nisbetinde yapmış olduğumuzu zannediyorum. ikinci devrede denediğimiz takım, daha randımanlı göründü.»
kaptan travaços: «türk takımı bizden iyi oynuyor» diyor
«- türk takımı bizden çok iyi oynuyor. galibiyet hakları idi. biz çok kötü oynadık. kaptan turgay ve lefter en iyi oyuncularınız idi. »
turgay şeren: «portekizliler sözlerini tuttular»
«- portekizliler memleketimize geldikleri vakit, aradaki farkın (2) olacağını söylemişlerdi. allah onları utandırmadı. almış olduğumuz neticeden çok memnunum. portekiz takımının en iyi oyuncusu travaços idi.»
orta hakem romceviç: «oyundaki sertlik normaldir» dedi
«- netice normaldir, zan nediyorum, portekizliler bi rinci devrede iyi mukavemet gösterdiler ve nisbeten müsa vi bir oyunla devreyi galip bitirdiler. ikinci devrede türk takımı çok başarılı bir oyun çıkardı ve hakkı olan galibiyeti temin etmekte güçlük çekmedi. sahanın kaygan oluşu, oyunun biraz faullü geçmesine sebep olmuşsa da, bu şartlar altında yapılan sert hareketleri normal olarak karşılamak icabeder.»