bu maç daha önceden 2 ocak 1938 pazar günü oynanacak diye planlanmış. ve hatta maç yarım saat kadarda oynanmıştı ki; şiddetli yağmurun sahayı balçık haline getirmesinden dolayı hakem tarafından tatil edilmiş.
bu yarım kalan maçın kadrosu şöyle idi.
orta hakem: nihat bekdik
güneş: cihat arman, reşat aydınlı, faruk barlas, yusuf aygener, ömer boncuk, yusuf rıza köprülü, selahattin almay, rasih minkari, murat akıncı, melih kotanca, rebii erkal
vefa: muvahhit afir, sefer türktekin, saim idemen, süleyman, lütfü kingütmez, abdullah çuhacıoğlu ‘‘abduş’’, mustafa topsakaloğlu, muhteşem kural, hüseyin seyid, şükrü demircioğlu, adnan sayın
1937-38’de aynı puanla ligi bitiren beşiktaş, fenerbahçe ve güneşspor averajla ilk üçte sıralanır. atılan-yenilen gol hesabına göre şampiyon beşiktaş’tır. ancaaaaak, siyasetin güdümündeki futbol idaresi, akıllara ziyan bir buluşla, güneş’i şampiyon ilan eder.
bu averaj mucizesi şöyledir: takımların attıkları gol sayısı yedikleri gol sayısına bölünür. bu durumda averajı en kötü olan güneş en yüksek ortalamaya ulaşır ve mutlu sona ulaşır. beşiktaş ise birincilikten üçüncülüğe düşer.
güneş: cihat arman, reşat aydınlı, faruk barlas, ömer boncuk, yusuf aygener, yusuf rıza köprülü, selahattin almay, melih kotanca, necdet türel, murat akıncı, rebii erkal
vefa: muvahhit afir, sefer türktekin, saim idemen, süleyman, abdullah ‘‘abduş’’ çuhacıoğlu, lütfü kingütmez, hüseyin seyid, muhteşem kural, mustafa topsakaloğlu, şükrü demircioğlu, necip halıcıoğlu
3 sonkânun (ocak) 1938 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
likmaçlarında son hafta: fenerbahçe galatasarayı yendi: 3=2 (1-0)
beşiktaş ist.sporu 6-0, beykoz süleymaniyeye 3-2, topkapı eyübe 3-0 galip
güneş vefa maçı yağmur ve çamur yüzünden ancak 30 dakika oynandı.
likmaçları dün son haftasını yaşadı. fakat ne yazık ki maçın biri eksik kalmak şartile...
mevsim başındanberi, yani 9 haftanın müsabakalarını takip ederken - şeytan kulağına kurşun hiç tehir yok diye seviniyorduk.
filhakika hava muhalefeti maçları geriye bıraktırmamıştı. avrupa takımı temasları da erken oynanmış, şöyle yapılmış, böyle yapılmış fakat maçların seyrine engel olmamıştı.
halbuki dün iki sahada maçlar tamamlanırken yalnız taksim stadındaki sonuncu güneş - vefa müsabakası çamurun topu yutarcasına artmasından ve yağmurun dayanılmayacak derece hızlanması yüzünden ancak 30 dakika oynanabildi. hakem nihat müsabakayı tehir mecburiyetinde kaldı.
şimdi en mühimminden başlıyarak maçları yazmağa başlıyalım:
vefa ve güneş takımları sahaya çıktıktarı zaman bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu. havanın bozukluğu ve yerin çamuru oyun oynamağa imkân bırakmıyor. topu, ne kontrol etmek ne de sürmek kabil.
bu hava içinde, ilk akını vefa yaptı. cihat bunu kurtardı. oyun mütevazin, güneşin akınlanna vefa ayni derecede tehlikeli akınlarla mukabele ediyor.
vefalılar güzel bir akın yaptılar fakat güneş müdafaası hücumu durdurdu ve iade etti. vefaya korner oldu. bir şey yok. oyun gene mütevazin.
bu ara güneşin bir hücumu ve rasihin güzel bir şütü kaleci muvahhidin elinde söndü.
rasih uzun vuruşla oyunu açtı. güneş saç içi şıkı bir şütle vefa kalesini buldu. muvahhit, fevkalâde güzel ve anî bir plonjonla muhakkak bir gol kurtardı. güneşliler çamurlu sahayı güzününde tutarak isabetli bir tabiye ile hareket ettiklerinden daha ziyade muvaffak oluyorlar. uzun paslarla biribirlerini iyi görüyorlar. ve böylece çamurun tutukluğunu kısmen gidermiş oluyorlardı. güneşliler bunun neticesi olarak faikiyet temin etmeğe muvaffak oldular. bu arada muvahhit gene fevkalâde bir şüt tuttu.
yağmur büsbütün şiddetlendi. hava kararıyor ve ortada 22 oyuncu, balçıklı bir sahada didişip duruyorlar. oyunda taktık, ve teknik aramak manasız bir şey olur. herkes canlı oynuyor. vefalılar bir parça daha enerjik.. güneşliler hücum ediyorlar fakat, neticesiz. 18 pas haricinde vefaya bir frikik oldu. rasih çekti. avt. mukabil hücum vefalılarda fakat o da avt.
yağmur o kadar şiddetlendi ki, artık oynanmasına imkân bulunamıyan oyun 30 uncu dakikada hakem tarafından tatil edlidi.
3 sonkânun (ocak) 1938 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
likmaçları dün son haftasını yaşadı. fakat ne yazık ki maçın biri eksik kalmak şartile...
mevsim başındanberi, yani 9 haftanın müsabakalarını takip ederken - şeytan kulağına kurşun hiç tehir yok diye seviniyorduk.
filhakika hava muhalefeti maçları geriye bıraktırmamıştı. avrupa takımı temasları da erken oynanmış, şöyle yapılmış, böyle yapılmış fakat maçların seyrine engel olmamıştı.
halbuki dün iki sahada maçlar tamamlanırken yalnız taksim stadındaki sonuncu güneş - vefa müsabakası çamurun topu yutarcasına artmasından ve yağmurun dayanılmayacak derece hızlanması yüzünden ancak 30 dakika oynanabildi. hakem nihat müsabakayı tehir mecburiyetinde kaldı.
mevsim başındanberi 44 maç arızasız oynanmıştı. fakat 45 inci maç ancak böyle yarım kalarak işi sekteledi.. ve bizi “bu sene kırk bir buçuk maşallah hiçbir maç geri kalmadı,, cümlesini kullanmaktan alıkoyuyor..
dünkü neticelerle 10 takımdan 8 i işini bitirmiş, alacağı puvanı almıştır. en başta 24 puvana sahip bulunan beşiktaşla fenerbahçeyi görüyoruz. güneş geri kalan maçta vefayı yenerse aynı puvanı tutacaktır. bugünkü vaziyette en ileri iki takımımız beşiktaşla fenerbahçe oluyor.
ikisinden birincilik sırasını beşiktaşa vermek şu iki mülâhaza ile doğru oabilir: evvelâ en fazla gol atan takımdır. sonra likin yegâne mağlûp olmayan takımıdır.
bu vaziyetten fenerbahçenin başa geçme avantajı atılan ve ynilen gol nisbetinde bulunabilir. (gol avereji) nazarı itibara alınırsa feneri üstte görmek icap eder.
futbol ajanlığı bakalım bu hususta ne karar verecek? ayni vaziyet likin sonunda 12 şer puvanla yer alan üç takım için de varittir. bu husustaki tereddütleri ortadan kaldıracak karar, fuoballe yakından, uzaktan alâkadar herkes tarafından bekleniyor..
3 sonkânun (ocak) 1938 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
gol kralı
şeref 16 golle başta..
. . .
dün yapılan dört maçta takımlar biribirlerine 20 gol attılar. fazla gol atma rekoru beşiktaş takımının.. i. spora 7 tane yaptı. dün en çok gol atan oyuncular şeref ve hakkıdır. üçer gol yapılar.
dünkü maçta yeniden üç gol atan şeref (b.j.k.) 16 golle en baştaki yerini muhafaza ediyor.
dünkü maçta fenerin iki golünü yapan bülent 14 golle ikinci vaziyettedir.
tekrar edilecek olan güneş - vefa maçında atılacak gollerin bu vaziyeti değiştireceğini zannetmiyoruz.
güneş - vefa maçını beklemekle beraber, şerefi gol kralı olarak alkışlıyabiliriz.
gol listesinde son vaziyet şudur:
16 gol atan: şeref (b.j.k.)
14 gol atan: bülent (f.b.)
12 gol atan: melih (g.)
11 gol atan: murat (g.)
9 gol atan: haşim (g.s.), süleyman (g.s.)
8 gol atan: necdet (g.s.)
7 gol atanlar: fikret (f.b.), bülent (g.s.), hakkı (b.j.k.), şükrü (v.),
6 gol atanlar: salâhaddin (t.k.), niyazi (f.b.),
5 gol atanlar: naci (fb.), şahap (bz.),
4 gol atanlar: muhteşem (v.), orhan (f.b.), hamdi (s.), nâzım (b.j.k.), feyzi (b.j.k.), rıdvan (b.j.k.),
ilk hücumu vefa yaptı. güneşliler yaptılar. mukabil hücum. vefa kalecisi sağ zaviyeden ilk şütü tuttu.
santrfor muhteşem uzun bir pasla oyun açıyor. vefa hücumda. hüseyin muhakkak bir gole yetişip kesti. hücuma hücumla mukabele ediyorlar. muhteşem çok güzel santrfor oynuyor. muhteşemin çektiği korner güneş kalesi önünde tehlikeli üstüne tehlike icat ediyor. şükrü yavaş çekmesi yüzünden bu golü kaçırdır.
şimdi güneşliler hücumdalar. bu arada gol de attılar.fakat hakem ofsayt diye saymadı.
biraz sonra muvahhit gene muhakkak gole mani oluyor. vefalılar çok fena bir taktikle defansa çekildiler. güneş ise bundan istifade ederek mütemadiyen vefa nısıf sahasında oynuyor. muvahhit bu ara kapalı bulundurduğu zaviyede güzel bir şüt tuttu. bunu takiben kale çizgisi üzerinde kaleciye favül yapıldı. melih topla beraber kaleye girmişti. hakem topun kale içinden olduğunu görerek 20 inci dakikada golü verdi. vaziyet 1-0 güneş lehindedir.
üç dakika sonra güneşin bir hücumu esnasında necdetin çektiği şütü muvahhit yakalamak için ileri çıktı. bekler kaleyi boş bıraltılar ve top yuvarlana yuvarlana 23 üncü dakikada ikinci deaf vefa kalesine girdi. vaziyet 2-0
güneş hâkim oynuyor. oyun vefa nısıf sahasında cereyan ediyor. güzel bir vefa akını muhteşemin sıkı bir şütü yüksekten gitti.
devrenin son dakikalarına doğru vefalılar açıldı. hücum ediyorlar. hakem oyunda otorite tesis edemiyor. güneş aleyhine olan penaltıyı da görmedi. oyunun bozulmasına, zevksiz olmasına hakem sebeb oluyor. top vefa kalesinin önünde dolaşıyor fakat bir şey yok. devre bu netice ile bitti.
ikinci devre başladığı vakit vefa enerjik. güneş kalesine kadar dayandılar. mukabil akın güneşliler de, rebiinin şütü harice gitti. vefa kalesi önünde bir tehlike oldu. fakat top avta gitti.
oyun gene vefa nısıf sahasında oynanıyor. çamur; değil top oynamağa, yürümeğe bile mani oluyor. sefer sahadan çıktı. buna da sebeb kafasına sıkı bir şüt gelmesidir.
şimdi vefa on kişi oynuyor ve gene güneş kalesi önündeler.. vefa iyi oynuyor. güneş de çok iyi yer tutuyor. buna çamur da intizam edince tabiatile gol çıkmıyor. bu arada devrenin 23 üncü dakikasında melihin sıkı bir şütü direğe çarptı ve geri geldi. rebii bunu güzel bir şütle üçüncü defa olarak vefa kalesine soktu. vaziyet 3-0
oyun bu gol üzerine vaziyetini değiştirdi. güneşliler hücum ediyorlar. vefa yarım sahasında ve defansta. ara sıra hücum da yapıyorlar ama bunlar kısır kalıyor. bu ara vefa sert oynamağa başladı. buna da sebeb hakemin idaresizliğidir. hakem mustafayı dışarı çıkardı. vefa dokuz kişi kaldı. oyun artık hep vefa kalesi önünde cereyan ediyor. oyunun bitmesine üç dakika var. salâhaddinin bir şütü süleymanın ayağına değerek içeri girdi. vaziyet 4-0 oldu. iki dakika sonra oyun bu netice ile bitti.
hakem rüştü bugünkü maçı fena idare etti. birçok hataları görmedi.
10 sonkânun (ocak) 1938 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
likmaçlarında son oyun: güneş vefayı yendi: 4-0 (2=0)
24 puvanı olan beşiktaş, fener ve güneş takımlarından hangisi birinci sayılacak?
lik maçları dün oynanan sonuncu ve bir tek maçla bitti. bu oyun geçen hafta taksimte oynanırken fazla çamur ve sürekli yağmur yüzünden 30 uncu dakikada kesilip geri bırakılan güneş - vefa maçıydı. fakat yarıyı bulmadan kesilme şanssızlığına uğrayan güneş - vefa karşılaşması meğersem likin en talili oyunuymuş.. çünkü dünün yegâne futbol maçıydı.
her hafta üç sahada 5 şer tane oynanan likmaçlarında koskoca pazarın ve üç sahanın biricik müsabakası olmak az mazhariyet midir? hem de soğuk fakat günlük güneşlik bir günde!..
böylece likmaçları, istanbulda bir hafta daha misafir olduktan sonra seneye tekrar gelmek üzere bize veda ederken, yerdeki çamura bile unutturan bir hatıra bırakmış oluyor.
vefa - güneş maçına sahaları boş bıraktıran ikinci bir sebeb de evvelce ilân edilen şiltmaçlarının birgün evvelki kar yüzünden geri bırakılmış olmasıdır. şiltmaçları önümüzdeki pazara oynanmağa başlayacaktır. bu ara güneş - beşiktaş arasındaki tayyare kupası dömifinalinin oynanması da beklenebilir.
güneşin vefayı mağlûp etmesi beklenen bir neticedir. 4-0 lık fark ise likmaçlarına çok ümitli başlayan vefa için ağır.. fakat ikinci plândaki takımlarımıza karşı rahat netice toplayan yeşil - beyazlılar milli küme takımları karşısında daima böyle farklı neticelere çarpıldılar..
10 sonkânun (ocak) 1938 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
. . .
takımlarımızın alacakları sıraya gelince;burada g.s. 21 puvanla dördüncü durumdadır.bu belli..fakat ondan üstteki üç takım da iş biraz çatallaşıyor.. daha doğrusu rivayet muhtelif.. futbol ajanı veya federasyom reisi de çıkıp ''bu işin doğrusu budur,, demedikleri için her gazete kayırdığı klübü başa getirecek hesap hangisi ise onu ileri sürüyor...
dünkü neticeden sonra beşiktaş, fenerbahçe ve güneş 24 er puvanla ayni sırada görünüyorlar demektir. bunlara derece vermek icap ederse ne yapılmalı?
avrupanın ekser federasyonları bunu atılan ve yenen gol nisbeti üzerine hesaplayıp çıkarıyorlar.. bazısı hangisi çok gol atmışsa onu başa geçiriyor. bazısı galibiyetin fazlalığına, bazısı mağlûbiyetin azlığına bakıyor.
bunun en doğru şekli nedir, hangisidir? bu hususta son ve kat'i sözü söyliyecek olan yukarıda işaret ettiğimiz gibi futbol federasyonudur.
onun yapacağı ilânı beklerkes üç noktai nazarı şöyle bir gözden geçirelim:
galibiyet fazlalığına bakarsak fenerbahçenin 7, güneşin 7 ve beşiktaşın 6 galebesi vardır. binaenaleyh 7 şer galibiyetli fenerle güneşi ileri görmek icap eder.
en fazla gol atma esasını ele alırsak 44 gol atan beşiktaş birinci, 40 gol sahibi fener ikinci, 34 gollü güneş üçüncü olmalıdır.
mağlûbiyet hanesine bakıp karar çıkaracak olursak beşiktaş hiç yenilmemiştir. buna mukabil fenerle güneş 1 rer mağlûbiyeti olduğu için beşiktaş başa geçmelidir.
nihayet gol averejini, bu davayı halleden esas olarak ele alırsak şu netice ile karşılaşırız:
beşiktaşın atma, yeme nisbeti (3,65), fenerinki (4), güneşinki (4,25) dir. binanenaleyh güneş birinci, fener ikinci, beşiktaş üçüncü olmalıdır.
gol averejine göre güneş baştadır diyelim ama biri çıkar da şu suali sorursa ne cevap vermeli?
— peki.. likmaçlarında hiçbir takıma yenilmemiş olan beşiktaşı 3-1 mağlûp ettiği güneşin altında nasıl olurda bırakırsınız.?.
filhakika, futbolde esas galibiyet bir tek golün bazan galibiyeti vermeğe kâfi geldiğine de bakılırsa, gol averejinin kuvveti kaybolmuyor mu?
o halde. en doğru esas, bu ikili avereja bakmıyarak hiç yenilmemiş takımı başa geçirmek, olmıyacak mıdır?
bunların cevabını federasyon verecektir. onu bekliyelim.
10 sonkânun (ocak) 1938 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
gol kralı
16 golle şeref (b.j.k.), bülent (f. b.) ikinci, melih (g. ) üçüncü ...
dünkü tek ve son likmaında dört gol var. dördü de güneşli oyuncuların...
geçen haftaki maçları yazan arkadaşımız beşiktaş - istanbulspor maçında yanlışlıkla hakkının bir golünü iki defa sayıp beşiktaşı 6-0 yerine 7-0 galip göstermişti. bu olmıyan bir golü de silince, dünkü 4 golle beraber bütün likmaçlarında atılan gollerin yekûnu (228) rakamına ulaşmış oluyor.
bu atışmada gol krallığını 16 sayı ile şeref (b.j.k.) kazanmış oluyor.. bülent (f.b.), 14 golle ikinci, melih (g.), 13 le üçüncü, oluyorlar...
istanbul likmaçlarının en çok gol atan oyuncusu şerefi tebrik ederiz.
son ve kat'i liste şudur:
16 gol atan: şeref (b.j.k.),
14 gol atan: bülent (f.b.)
13 gol atan: melih (g.),
11 gol atan: murat (g.)
9 gol atan: haşim (g.s.), süleyman (g.s.),
8 gol atan: necdet (g.s.)
7 gol atanlar: fikret (f.b.), bülent (g.s.), şükrü (v.),
6 gol atanlar: salâhaddin (t.k.), niyazi (f.b.), hakkı (b.j.k.),
5 gol atanlar: naci (fb.), şahap (bz.),
4 gol atanlar: muhteşem (v.), rebii (g.), orhan (f.b.), hamdi (s.), rıdvan (b.j.k.), nâzım (b.j.k.), feyzi (b.j.k.),
17 sonkânun (ocak) 1938 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
likmaçlarında son netice
güneş lik birincisi oldu..
bölge başkanlığı keyfiyeti klübe bildirdi..
beşiştaş itiraz ediyor ..
geçen pazar güneş takımının vefaya 4-0 galebesile neticelenen son likmaçından sonra bir evvelki sayıda da işaret ettiğimiz gibi — baştan üç, sondan üç olmak üzere altı takımımızın puvanları müsavi vaziyete geçmişti. fenerbahçe de, beşiktaş da, güneş de 14 er puvanla başta bulunuyorlardı. sonra süleymaniye, topkapı, eyüp, takımları da 12 şer puvanda sonuncu durmaktaidiler. hattâ ara yerde vefa ve beykoz takımları da 18 er puvanla biribirlerinin altında veya üstünde yer almak için tereddüt içindeydiler..
puvan puvana gelmiş takımlar içinden hangisinin üstün olduğunu tayin için istanbul futbol ajanlığı futbolde beynelmilel usul ittihaz edilen (gol averaj) ı şeklini kabul ve takımları bu usulle tasnif ederek kat'i kararı vermiş ve neticeyi bütün klüplere bildirmiştir.
bu karara göre attığı ve yediği gollerin nisbeti (4.25) ola güneş birinci, fenerbahçe (4) averajla ikinci, beşiktaş (3.66) ile üçüncü olmaktadırlar.
galatasaray 21 puvanla dördüncü vaziyettedir.
bundan sonra 18 er puvanla yanyana duran vefa ve beykozun gol averajına nazaran vaziyetleri şudur:
averaj vefa için 0.95, beykoz için 0.81 dir. bu yüzden vefa beşinci ve beykoz altıncı olmaktadırlar.
istanbulspor 15 puvanla yedincidir. ondan sonra gelen süleymaniye, topkapı ve eyüp takımlarının averaj vaziyetleri ve sıraları şu oluyor:
süleymaniye 0.30 averajla sekizinci.
topkapı 0.25 averajla dokuzuncu.
eyüp 0.18 averajla onuncu .
verimli çalışmalarla kıymetli bir varlık haline gelen güneş; fener, beşiktaş ve galatasaray sırasındaki yerini bu suretle birincilik mertebesine kadar yükseltmiş oluyor.
dört beş ay evvel klübün futbol faaliyetini tatil edeceğine dair ortaya çıkan şayialar karşısında "milli küme maçlarında ankara ve izmirden evvel derece almak muvaffakiyetini göstermiş bir spor varlığımızın ortadan kalkmasının memleket futbolunun lehine bir hareket olmıyacağını, bu takdirde hem istanbul likmaçlarının hem de milli küme müsabakalarının heyecan ve alâkasından çok şeyler kaybedeceğini,, yazmıştık.
güneş, dört ay evvelki dedikodulara şu muvaffakiyet neticesile cevap vermiş oluyor. milli küme maçları da takımı bugün, dünkünden daha kuvvetli ve daha ümitli olarak bulacaktır.
futbolcularının olduğu kadar, onları iyi çalıştırıp, iyi idare eden müsbet varlıklı bir klüp idareciliğinin de eseri olan bu muvaffakiyetten dolayı güneşi tebrik ederiz.
bu karar üzerine istanbul mıntakası reisliği güneş klübüne şu tebrik mektubunu göndermiştir:
güneş klübü başkanlığına
9-1-938 gününde yapılam maçta sona eren1937-1938 yılı istanbul futbol birincilik müsabakalarında ilişik cetvel mucibince klüplerimizin kazanmış oldukları puvanlara göre dereceniz beynelmilel usule tevfikan averaj suretile hesap edilerek klübünüzün birinciliği kazanmış olduğu anlaşılmıştır.
13-2-938 de başlanacak olan 1938 yılı milli küme maçlarına istanbuldan klübümüzün de iştirak edeceğini bildirir ve bu muvaffakiyetinizden dolayı sizleri tebrik ederim. saygılarımla.
istanbul bölgesi başkanı
adına as başkan
muhtar
bu takdirde son puvantaje vaziyeti ve takım sırası şu oluyor:
24 sonkânun (ocak) 1938 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
çok enteresan bir bilânço
likmaçlarında 60 bin seyirci
fakat bir maçta değil bu mevsim oynanan 45 maçta..
maçlar hangi statlarda oynandı? - galibiyet ve berabere ne kadar? - 45 maçda 13 hakem - en güzel oynuyan oyuncu , en az gol yiyen kaleci kim?
milli kümeye istanbulun 4 takımını ayırmak üzere yapılan tek devreli likmaçları evvelki hafta bitti.
atılan golün yenen gole nisbetini esas tutan istanbul futbol ajanı güneş klübünü birinci, fenerbahçeyi ikinci, beşiktaşı üçüncü, galatasararayı dördüncü, vefayı beşinci, beykozu altıncı, istanbulsporu yedinci, süleymaniyeyi sekizinci, topkapıyı dokuzuncu ve eyübü onuncu ilân etti.
bu ilâna göre eyübün otomatikman ikinci küme birincisi ile yer değiştirmesi talimatnamenin bir maddesi mucibince lâzımgelmektedir.
maçlar hangi sahalarda oynandı
bu seneki istanbul likmaçlarında 45 maç oynanmıştır. bu maçların 20 tanesi şeref stadında, 15 tanesi taksim stadında, 10 tanesi de fenerbahçe stadında yapılmıştır. 30 dakika oynanan güneş - vefa maçı yarıda kaldığı ve sonradan oynandığı için bütün bir maç olarak nazarı itibara aldık.
bu 45 maçın 37 tanesi galebe ve 8 tanesi berabere ile bitmiştir.
bu maçlarda 228 gol atılmıştır. bu gollerden 15 tanesi penaltıdan yapılmıştır. 9 penaltı da gol olmamıştır. en çok gol atan oyuncu şeref (b.j.k.) dır. 16 gol atmıştır. penaltıdan en çok gol atan necdet (g.s.) dir. 4 gol atmıştır. bundan başka üç oyuncu da kendi kalelerine gol atmışlardır.
45 maçta yegâne yenilmiyen takım beşiktaştır. en çok gol atan takım da gene beşiktaştır. 44 gol atmıştır. en çok gol yiyen takım eyüptür. kalesine 53 gol girmiştir.
en az gol yiyen takım güneşdir. 8 gol yemiştir. en az gol atan takım da iki tanedir.
süleymaniye ve topkapı. her ikisi de 9 maçta 9 gol atmışlardır.
45 maçta 13 hakem
bu 45 maçın ancak 28 tanesi talimatnamenin istediği nizami hakem tarafından idare edilmiştir.
türk spor kurumunun hakemler hakkındaki talimatnamesinin 34 üncü maddesi ancak lisanslı olanların resmi maçlarda hakem duracağını yazar. işte diğer 17 maçta ise lisansı olmıyan hakemler durmuştur.
28 maçı idare eden lisanslı hakemler şunlardır:
nuri 5 maç; rüştü ve ahmet âdem 4 er maç; cafer, şazi, adnan 3 er maç; izzet, basri, suphi 2 er maç idare etmişlerdir.
17 maçı idare eden lisansız hakemler de şunlardır:
45 maçta en çok gol atan oyuncu herkes tarafından biliniyor. fakat en az gol yiyen kaleci kimdir? bunu hiç merak etmediniz mi?
kırmızı - beyaz uzun ve yorucu hesaplardan sonra okuyucuları için bunu da bulup çıkarmıştır.
en az gol yiyen kaleci vaziyetinde olabilmek için takımında en çok oynamış olması şartını gözönünde tuttuk.
meselâ bir kaleci takımında bir defa oynar ve o oyunda hiçbir gol yememiş olabilir. bu takdirde heriki tarafta 4 defa oynamış ve 2 gol yemiş kaleciye bunu nasıl tercih edebiliriz?
işte bunu gözönünde bulundurarak en az gol yiyeni, yediği golü oynadığı oyuna taksim ederek tayin ettik.
takımında en çok oynamış kaleciler şunlardır:
m. ali (b.j.k.), cihat (g.) safa (bz.) 8 defa; halil (e.), 7 defa; fikret (iz. s.) muvaffak (s.), tahsin (t.k.), 6 defa; necmi (g.s.), hüsameddin (f.b.), muvahhit (v.), 5 defa oynamışlardır.
bu kaleciler içinde en az gol yiyen cihat (g.) dir. 8 maçta yediği (7) gol ve (0,875) vasatisile birinci.
m. ali (b.j.k.), 8 maçta yediği (11) gol ve (1,375) vasatisile ikinci, hüsameddin (f.b.), 5 maçta yediği (7) gol ve (1,4) ile üçüncü, safa (bz.), 8 maçta yediği (14) gol ve (1,75) ile dördüncü, fikret (i.s.), 6 maçta yediği (11) gol ve (1,85) ile beşinci, muvahhit (v.) 5 maçta yediği (11) gol ve (2,2) ile altıncı, necmi (g.s.), 5 maçta yediği (13) gol ve (2,6) ile yedinci, muvaffak (s.) 6 maçta yediği (19) gol ve (3,5) ile sekizinci, tahsin (t.k.), 6 maçta yediği (23) gol ve (3,85) ile dokuzuncu, halit (k.) 7 maçta yediği (34) gol ve (4,85) ile onuncudur.