bir kaç yıl önce gece vakti yola çıkıp, sabah manisa'ya varamadan geri evlerimize dönmek zorunda kaldığımız deplasmandan bu yana manisa maçları özeldir. sanırım manisa'da da manisaspor'a karşı ciddi bir üstünlüğümüz bulunuyor. bu maçta da hem istatistiklerin hem de son bir kaç haftadaki güzel oyunun özgüveni ile televizyonun karşısına geçtik. kimi zaman manis karşısında geriye çok yaslansak da ilk devredeki belki de en net pozisyon bizimdi.
devre arasında facebook'a baktığımda bir dostun tum ile ilgili kafa topçusu yorumu okuyup ikinci devrenin yarısı gelmeden tum'un kafa golünün gelmesi güzel oldu doğrusu. bunun yanında özellikle maçın sonlarına doğru birlikte maçı izlediğimiz beşiktaş'lı bir arkadaşın birde manisa'lı oluvermesi de seyrin en ilginç anlarındandı.
fuat hoca iki hafta önce devre için puan hedefini 24 olarak koymuştu. şu an hedefe bir maç ve bir puan kaldı. sekiz günde dokuz puan aldık. ve güzel tarafı bunların ikisinin deplasman maçı olmasıydı.
seyirciye gelince. yaklaşık 10 kadar seyircimiz vardı sanırım maçta. manisa seyircisi ise bildiğimiz gibiydi. geçmişte kazandığımız bir maçtan sonra bizim takımı tribüne çağıran ve biz takımımızı alkışlayacaklar diye beklerken küfürler yağdırmaya başlayan taraftarlar biraz daha light da olsa bu maçta da fena değildi. bu tür maçları her seyrettiğimde bir kez daha gençler taraftarı olduğum için kendimle ve taraftar arkadaşlarımla gurur duyuyorum.