czechoslovakia: alexander vencel, jan popluhar (kaptan), frantisek vesely, andrej kvasnak, alexander horvath, bohumil smolik, jan lala, ivan hrdlicka, dusan kabat, ivan mraz, karol jokl
teknik direktör: josef marko
goller: (1-0) dk. 3 ivan mraz (1-1) dk. 8 ayhan elmastaşoğlu (2-1) dk. 15 ivan mraz (3-1) dk. 69 alexander horvath
devlet bakanı kamil ocak, dün kampa gelerek adaylarla tanıştı ve yemek yedi
ankara, özel
devlet bakanı kâmil ocak dün millî takım kampını ziyaret etmiş ve futbolcularla tanışarak birlikte yemek yemiştir.
futbol federasyonu başkanı orhan şeref apak’a, beşiktaş'lı ahmet'i soran ocak'a, apak, tebligatın evvelki akşam yapılması sebebiyle bu futbolcunun geciktiğini söylemiştir.
«cekoslovakya'dan iyi haber bekliyorum»
yemekten sonra konuşan kâmil ocak, futbolculardan dış sahada daima centilmence, mertçe mücadele etmelerini istemiş, «çekoslovakya'dan iyi haberler bekliyorum.» demiştir.
millî takım namzetlerini galip getiren yegâne golü ilk yarıda sağiç oynayan ahmet kaydetti
turhan doğu ankara'dan bildiriyor
pazar günü çekoslovakya ile karşılaşacak milli takım namzetleri dün gençlerbirliği ile yaptığı son hazırlık
maçını 1-0 kazanmıştır.
zulbahar sağnak'ın idare ettiği maçı taraflar şu tertiplerle oynamışlardır:
milli takım: ali (nihat) - tuncer, fehmi -onursal, sabahattin (cevdet), tuncay - ahmet, ayhan, nedim, fevzi (yılmaz), yaşar.
g. birliği: selçuk (orhan) - tezcan, faik - ali, ihsan, oktay (akın) - orhan (uğur), burhan (naci), abdullah (vural), tevfik, zeynel.
gerek milli takım, gerekse gençlerbirliği’nin çok hızlı başladıkları oyun, karşılıklı akınlarla zevkli bir mücadele şeklinde geçmiştir. namzetler müdafaada markaja dikkat eden, hücumda anlaşmış bir takım intibaını vermiştir. maçın ilk yarısı 29. dakikada ahmet'in attığı golle 1-0 sona ermiştir. ayhan’ın bir faul atışında, barajdan dönen topu iyi takip eden ahmet, yakın mesafeden maçın sonucunu tayin eden golü atmıştır.
maçın ikinci yarısı da aynı sür'at içinde geçmiş. yaşar'ın iki şutu az farkla dışarı çıkarken, gençlerbirliği de zeynel'in ayağından mutlak bir gol kaçırmıştır. maç ilk yarıda ahmet'in attığı tek golle sona ermiştir.
16 kişilik kadro
dünkü namzetler - gençlerbirliği maçından sonra milli takım kadrosu bewlli olmuştur.
16 futbolcunun bulunduğu kadro şöyledir:
fenerbahçe: şeref, şükrü, ogün, yaşar. beşiktaş: fehmi, ahmet. galatasaray: ayhan. gençlerbirliği: cevdet. göztepe: fevzi, sabahattin. ordu takımı: ali, nedim. h. tepe: onursal. izm. spor: tuncay. beykoz: nihat. feriköy: tuncer.
brno şehride saat 15.00'de başlayacak revanş maçı dünya kupası yönünden bir değer taşımıyor. çek'ler "türklerin 9 pyuncu değiştirmeleri bizim avantajımız" dedi
brno, özel
milli futbol takımımız, dünya kupası eleme turunda, grubundaki son maçını bugün türkiye saatiyle -15'dc çekoslovak milli takımı ile yapacaktır.
macar hakemlerin idare edeceği karşılaşmaya taraflar şu kadroları ile çıkacaklardır:
istanbul'da oynanan ve 6-0 gibi açık bir farkla aleyhimize kapanan karşılaşmanın revanşı mahiyetindeki bugünkü müsabakayı 35 bin seyirci takip edecektir. brno'da hâlen tipi halinde kar yağmaktadır. takımımızın antrenman yapması için sabah karlar temizlenmiş ve futbolcularımız saat 15 de sandro puppo’nun nezaretinde çalışmıştır.
maçı seyretmek için viyana'da bulunan türk talebelerinin iki otobüslük bir kafile halinde yola çıktıkları bildirilmektedir.
milli takım futbolcularında romanya galibiyetinin verdiği moral rahatlığı bulunmaktadır. çekoslovakya futbol federasyonu genel sekreteri françeskov, türk milli takımında birden dokuz futbolcunun değiştirilmesinin kendileri için büyük avantaj olduğunu belirtmiş, «biz kazanacağız. ilk maçın 6-0 gibi açık bir farkla bitişi artık bir defter taşımıyor. romanya maçını kazanmanız bizim için ihtar olmuştur» şeklinde konuşmuştur.
antrenör sandro puppo da, «takımımızın morali son derecede yüksek. arzum iyi futbol oynamamız ve ilk dakikalarda bir gol yemememizdir» demiştir.
ay - yıldızlı onbirimizin çekoslovakya'dan altı gol yemesinden hu yana sadece altı hafta geçti ve gene aynı formalar aynı rakibin karşısında.
hem bu defa saha ve seyirci avantajlarına da sahip olan çekoslovakların karşısında. tabii burada hiç değilse bir virgül koymak ve «9 ekim maçında da saha ve seyirci avantajı gene çeklerde değil miydi?» diye düşünmek mümkündür. ali sami yen stadı çimlerinde topa o gün ilk defa vuruyormuşçasına acemi oynayan milli takımımız, golleri yedikçe seyircinin de kendisini tutmadığını gormüş, büsbütün yıkılmıştı. demek ki bugün futbolcularımız 6-0’lık maçtaki ile kıyaslanacak kadar zor şartlarda oynayacaklardır. yâni, şartların yabancılığı belki de sanıldığı kadar aleyhte tesir yapamayacak, hattâ futbolcularımızı kamçılayabilecektir.
aslında bugünkü maç sadece prestij ve moral maçıdır. bu, yalnız bizim için değil, çekler için de böyledir. rakibimizin bizi 6-0 değil 600-0 yenmesi bile kendisine dünya kupası finali yolunu açamayacaktır. grup ikinciliğini kaçırmaları ise, bugün alacakları kısır bir sonuçla dahi mümkündür. hayâl sınırlarını aşarak 6-0 lık hezimete bugün 6-0'şıl galibiyet alarak cevap verdiğimizi düşünsek bile bu da bize dünya kupasında bir başka mevkii sağlayamayacaktır. bizim için tek şans bugün iyi sonuç almak ve 6-0’ın tesadüf olduğu intibaını futbol dünyasına duyurabilmektir. bizce tek kozumuz ve ümidimiz budur. ama brno'dan da ali sami yen'dekine benzer sonuçla dönersek o zaman başkentteki son romanya galibiyetinin tesadüf olduğunu, futbolu futbolümüzün yerinin çeklerden 6 gol geride bulunduğunu kabul etmemiz gerekecektir. herhalde bugünkü maç futbolümüzün prestiji, itibarı ve nihayet bize kendi kendimizi anlatması bakımından mâna taşımaktadır. yoksa dünya kupası elemesi oluşu değil.
milli takım futbolcuları yine korkulu bir uçak yolculuğu yaptılar. zira, kesif sis sebebiyle uçak viyana hava alanına biraz nazlı indi. bu arada korkudan rengi sapsarı olan kaptan şeref'in hafif bir sesle yanındakilere «geçen defa kurtulduk ama bu defa galiba gidiyoruz» demesi dillerde dolaşıyor.
* * *
brno'da her taraf karla kaplı. futbolcular otelin önünde kar topu oynarken ogün’ün savurduğu bir top, şükrü’nün başına isabet etti. çocukcağız az daha bugünkü maça çıkamayacaktı.
* * *
takımımızın kaldığı enternasyonal oteli son derece modern. personel de esmerinden tutun sarışınına kadar birbirinden güzel kızlar. bekâr olanların gözlerinin gayri ihtiyari kızlar üzerinde dolaştığı görülüyor. fakat başlarında iki muhafız var ki nefes bile aldırmıyor kimseye. bunlardan biri orhan şeref apak, diğeri ise, sandro puppo.
* * *
çek gazeteleri maça geniş yer ayırmışlar. kullandıkları tek resim de santrahaf sabahattin'in koskocaman bir portresi.
bu sebeple sabahattin'in yanına bile varılmıyor.
* * *
brno şehri yakınında bulunan türkler yavaş yavaş maçı seyretmek için kafileler halinde geliyorlar. bu arada viyana'dan özcan'ın da geleceği haberi futbolcuları oldukça sevindirdi.
* * *
futbolcularımız maç hakkında çok iyimser. hepsi de «neden maçın neticesi 1-1 olmasın» diyor.
* * *
nedim ile şeref, çok üzgün. buna sebep de uçağın aktarması sırasında iki bavul brno’ya gelmedi, viyana'da kaldı. bunlardan biri milli takımın antrenman formalarının bulunduğu bavul, ikincisi ise, nedim’in bavulu. şerefe de ne oluyor diyeceksiniz ama aynı bavulun içinde onun da biraz eşyası varmış.
(a) milli futbol takımımız bugün brno şehrinde dünya kupası eleme turu için çekoslovakya milli takımıyla oynıyacağı maçla 107. karşılaşmasını yapmış olacaktır. ay-yıldızlı forma ile, sahalarda ilk defa goründüğü 26 ekim 1923 tarihinden bu yana (a). (b), amatör, ümit ve genç tertibindeki milli takımlarımız 218 karşılaşma yapmışlardır. bu 218 maçtan 82 sini muhtelif tertipteki milli takımlarımız kazanmışlar, 96 sını kaybetmişler ve 40 ında da berabere kalmışlar, attıkları 316 gole karşılık 371 gol yemişlerdir.
(a) milli takımımız ise bugüne kadar 106 karşılaşma yapmış, 37 sini kazanmış, 49 unu kaybetmiş, 20 sinde berabere kalmıştır. attığı 157 gole karşılık 203 gol yemiştir.
(a) milli takımımız bu 106 karşılaşmasından 48 ini yurt içinde, 58 ini de yurt dışında, oynamıştır. yurt içinde yaptığı 48 maçtan 19 unu kazanmış. 17 sini kaybetmiş, 12 sinde de berabere kalmış, attığı 73 gole karşılık 64 gol yemiştir. yurt dışında yaptığı 58 maçtan 18 ini kazanmış, 32 sini kaybetmiş. 8 inde berabere kalmış, attığı 84 gole karşılık 139 gol yemiştir.
golümüzü ayhan 8inci dakikada attı. takımımız oldukça başarılıydı. çek antrenörü marko "oyun başabaş oldu" dedi
brno, özel
milli futbol takımımız dünya kupası grubundaki son maçında çekoslovakya'ya 3-1 mağlûp olmuştur.
brno şegrinde bizim için güç sayılabilecek hava şartları altında oynanan maçta çek'ler bekledikleri açık farklı galibiyeti sağlayamamışlardır. milli takımımız maçın henüz başında yediği gole rağmen gevşememiş, yıkılmamış ve canlı akınlarla rakibini zorlamıştır. bu arada ayhan beraberlik golümüzü atmış, fakat nedim ve ogün'ün kaçırdığı fırsatlar beraberlik şansımızı kırmıştır.
şanslı bir gününde olan rakiplerimiz. milli takımımızın 4-2-4'ü çok iyi tatbik edişi karşısında bilhassa ilk yarıda adetâ oyunu bırakmış ve galibiyet sayılarını hafif bir ofsayt pozisyonunda attıkları golle kazanmışlardır.
maça, takımımız gayet mücadeleci ve şuurlu bir tempo ile girmesine rağmen çek'ler 2. dakikada 1-0 galip duruma geçmişlerdir. santrahaf popluhar topu mraz'a geçirmiş. mraz da sert bir şutla topu filelerimize göndermiştir. bu gol seyirciler üzerinde maçın istanbul'daki gibi açık farktı olacağı havasını yaratırken. ayhan 8. dakikada, beraberlik sayımızı atmıştır. ancak takımımız 15. dakikada 2-1 mağlûp duruma düşmüş ve devre çek'lerin mraz'ın ayağından kazandığı golle 2-1 kapanmıştır. bu yarıda 32. ve 33. dakikalarda nedim ve ogün mükemmel iki fırsatı değerlendirememişlerdir.
ikinci yarıya da gayretli başlayan milli takımımız defansımızın bir hatâsı yüzünden 68. dakikada horvath'ın çok uzaktan üst köşeyi bulan golünü önleyememiş ve sahadan 3-1 mağlûp ayrılmıştır.
çek basın mensupları türk takımından şeref, şükrü, nedim, tuncay ve ayhan'ı beğenmiş, «türklerin tek kusuru şut kısırlığıdır» demişlerdir.
ne dediler?..
çek antrenörü jozef marko maçtan sonra şöyle konuşmuştur: «istanbul'daki 6—0 tık neticeden sonra kısa bir zamanda takımda 9 eleman değiştirilerek böyle bir oyun çıkaracağınızı hesaplayamadım. fırsatları değerlendirecek bir hale geldiğimiz zaman türk takımı çekinilecek bir rakip olur.»
çek federasyonu teknik sekreteri fransuva da «oyunun hakkı bir beraberlikti» seklinde konuşmuştur kafile başkanı apak ve antrenör puppo, takımımızın çıkardığı oyundan memnun, beraberlikle bitmesi gereken müsabakayı kaybettiğimiz için de üzgün olduklarını söylemişlerdir.