türk santrforundan böyle bahseden italyan football mecmuası "palermo'nun altın delikanlısı bütün rekorları kırmaya andiçti" diyor
italya'nın en büyük spor mecmualarından biri olan «football», son sayısında metinin tam sayfa renkli bir resminl neşretmiş ve palermo'lu futbol, cudan «gol adam» diye bahsetmiştir.
türk milli takımı santrforu metin ve portekizli fernanndo'nun, ligde büyük ölçüde söz sahibi olacağını belirten mecmua, yazısına şöyle devam etmektedir; «1950-51 sezonunda arjantinli martegani ve danimarkalı bronec'nin sayesinde 59 gol atan palermo forveti bu sene bu rakamın üstüne de çıkabilecektir. zira, türk metin ve portekizli fernando'nun fevkalâde meziyetlere sahip olması, palermo'nun şansını arttırmaktadır.
30 defa milli olan türk milli takımı santrforu metin oktay, sporting'e iki gol atarak mükemmel bir başlangıç yapmıştır. remondini'nin ifadesine göre «altın bir delikanlı» olan metin, kendisini takdir edenlere mütevazi bir şekilde şu cevabı vermiştir: «henüz kendimden memnun değilim. iki golü bir tarafa bırakınız, daha iyisini yapmak için çalışacağım.»
gol krallığında çok üstün bir seviyeye çıkması için bir futbol cunun böylesine cesur ve azimli olması yeter de artar bile.
eğer metin, türkiyede 28 maçta attığı 36 golü tekrarlayabilirse italyadaki bütün rekorları kimbilir. ama, metin'in böyle bir ihtirası yok. italya ve türkiye ligi arasındaki farkı biliyor ve iyi bir derece elde etmenin de ehemmiyetini idrak ediyor.
metin'i tek endişelendiren nokta, fernando ile anlaşıp anlaşamıyacağıdır. asıl ismi jose puglia olan fernando, kendisini seyredenleri hayal sukutuna uğratmış ve değeri hakkında şüpheyi dâvet eden oyunlar çıkarmıştır. fakat metin buna pek aldırmamakta ve arkadaşının muhit değiştirmenin verdiği bir hâleti ruhiyeden dolayı oynayamadığını bilmektedir.
fernando'nun hikayesi oldukça enteresandır. her güney amerikalı futbolcu gibi avrupada oynamak arzusu, jose'yi de portekiz'e kadar sürüklemişti. milan'ın transfer ettiği altafini'nin her fırsatta bahsettiği fernando, italyanın da dikkatini üzerine çekmekte gecikmedi. fernandı'yu evvelâ inter transfer etmek istedi. fakat bu sırada suarez meselesi çıktığı için brezilyalı portekizli futbolcuya bu defa palermo el attı. böylece fernando, sicilyaya geldi. italyan asıllı olduğu için kontenjanın dışında mütalâa edilerek derhal kadroya dahil edilmedi. antrenör remondini, portekizli futbolcunun psikolojik sıkıntısını anladığı için «bana iki yabancı oyuncu yeter, üçüncüye lüzum yok», dediği halde palermo'lu idareciler garcia'yı da transfer etmeye kalktılar.
fernando, pembe - siyahlı formayı giydiği vakit, yanyana oynadığı metinle anlaşmanın çârelerini aramaya başladı. ilk maçlarda bu, pek kolay olmadı. zira, fernando vatan hasreti çekiyor ve kendini gösteremiyordu.
metin oktay, arkadaşına cesaret vermekte ve «eğer ikimiz de brezilyada oynasa idik, rakip fileleri delik deşik ederdik.» demektedir.
metin gol rekorunu kırmaya and içti...
aynı mecmua, türk santrforunun palermo'daki bütün rekorları kırmaya da azimli olduğunu belirtmekte ve «hazırlık maçlarında attığı gollerle. metin bunda da muvaffak olacağını göstermektedir.» demektedir. hâlen palermonun en çok gol atan futbolcusu veranazza'dır. arjantinli futbolcu, 1958-59 sezonunda 19 gol atarak kırılması güç bir rekor tesis etmiştir. fakat metin «ben hepsinden daha iyisini elde edeceğim.» demektedir.
palermo'nun milan tertibi belli oldu palermo, özel
baheria'da kampta bulunan palermo, milân maçına gizli antrenmanlarla hazırlanmaktadır. antrenör remondini futbolcuları kamptan alarak meçhul bir istikamete götürmekte ve açık havada çalıştırmaktadır.
dün kültür-fizik hareketlerine çalışan metin yarınki maçta yerini alacaktır. antrenmanlarda denenen ve müsbet bir tesir bırakan garcia'nın da oynatılması muhtemeldir.
palermo'nun milân karşısında asker futbolcusu burgmich'e de yer verecektir. mosca'nın sakatlanması üzerine sardel trkrar takıma dahil edilmiştir. palermo'nun milân maçına şu tertiple çıkması beklenmektedir: mattrel - burgnich, calvani, sereni, benedetti, malavasi - garcia, fernando, metin, sardel, maestri.
kendi sahafında yapılacak bu maç için palermo çok iddialıdır. bunu bilen milân da palermo'yu ciddi bir rakip olarak kabul etmekte ve maçı kaybetmekten çekinmektedir.
italya lig lideri milan bugün 39 derece hararetin hüküm sürdüğü palermo şehrinin favorita stadında palermo ile karşılaşacaktır. fört kıymetli oyuncusu conti, david, rivera ve danova'dan mahrum bir tertiple sahaya çıkmak mecburiyetinde kalacağını belirten antrenör rocco «kazanma şansımız zannedildiği kadar kuvvetli değil. kendi sahasında coşacak bir palermo'dan çekiniyoruz» demiştir.
en kuvvetli tertibi ile sahaya çıkacak olan palermo ise forvet hattında metine ve maestriye güvenmektedir. takımların muhtemel tertibi söyledir:
palermo ilk puanı milandan aldı: 0-0 palermo, özel
favorita stadında oynanan lig maçında palermo, milanla 0-0 berabere kalmıştır. italya liginin en çetin maçlarından biri olarak kabul edilen bu müsabakayı 55.000 kişi takip etmiştir.
takım halinde fevkalâde bir oyun çıkaran palermo galibiyeti kaçırmıştır. milan'ın tehlikeli üç elemanı altafini, greaves ve barison'u iyi marke eden palermo, ikinci devrede bir gol atmışsa da hakem ofsayt vererek sayıyı iptal etmiştir. milan santrhafı salvadore'nin geride olmasına rağmen sardei'nin atmış olduğu golün iptali hayret uyandırmıştır.
milan'dan ilk puanı alan takım olan palermo'da santrfor metin, ilerde tek başına kalmasına rağmen devamlı ataklarla rakip müdafaayı hırpalamış ve beraberlikti büyük rol oynamıştır.
tüm maçların 10 eylül 1961'de oynandığı 1961-62 italya 1. liginin 3. hafta sonuçları şöyle;
bologna fc 0-3 fiorentina ınter milan 0-0 torino fc juventus turin 2-2 calcio lecco 1912 vicenza calcio 3-0 calcio catania us palermo 0-0 ac milan spal ferrara 0-1 atalanta bergamo sampdoria genoa 1-0 as roma udinese 1-0 calcio padova venezia calcio 4-3 ac mantova
futbolcumuz, sardei'nin sayılmayan golünün nizami olduğunu söyledi. palermo yarın roma ile oynuyor
palermo, özel
palermo'nun lig lideri milan'la 0-0 berabere kalması italya spor çevrelerinde büyük muvaffakiyet olarak kabul edilmektedir.
corriere dello sport gazetesi, palermo'nun bir hafta evvelki spal maçına kıyaslanmıyacak derecede iyi oynadığını yazmakta ve «pembe - siyahlılar az daha milan'ı yeniyorlardı. ama hakem?» demektedir
sardei'nin attığı golün ofsayt iddiasıyla iptalinin haksız bir karar olduğunu belirten gazete, hakem rovezzi'yi tenkid etmektedir.
tutto sport da «palermo. ikinci devrede milan'ı kahretti» demekte, palermo'dan calvani, metin ve fernando'yu sahanın en iyi oyuncuları arasında göstermektedir. gazete. «türk santrforunun ilk devrede tutulmaz şutunu kornere çıkaran ghezzi hem alkış topladı, hem de eski formunu bulduğunu gösterdi» diye yazmaktadır.
metin, «sardei'nin golü ofsayd değildi» dedi
maçı, akdeniz vapuru ile takip eden 250 türk'ün muazzam tezahüratı arasında favorita sahasından ayrılan metin şunları söylemiştir: «- milan'dan daha iyi oynadığımızı zannediyorum. son dakikada attığım kafa şutu dışarı gitmemeliydi. sardei'nin golü nizami idi. ben, sağbek maldini'nin gerisinde, santrhaf salvadore de kalecinin önünde idi. hakemin bana ofsayt vermesine hayret ettim. herhalde bu golü haketmiştik.»
palermo - milan maçının akisleri hala devam etmektedir.
il giorno ve messaggiero dello sport gazeteleri, milyonluk futbolcuların herkesi hayal sukutuna uğrattıklarını yazmakta, bu arada milan'lı altafini, greaves ile palermolu fernando ve metin'i şiddetle tenkid etmektedir.
il giorno, maçı şöyle özetlemektedir: «palermo (koşar kazanır) prensibiyle hareket etti ve büyük bir savaşa girişti. eğer ikinci devrede cesaret edip biraz açılabilseler idi, ileride yalnız kalan metin'le bir şeyler yapabilirlerdi. gerek milan'ın, gerekse palermo'nun yıldızları sönük kaldılar. halkın «greaves gene londraya mı dönmüş, saha yok», «bu metin herhalde mısırlı olmalı. baksana mumya gibi duruyor.» diye bağırması maçın kalitesini ortaya koymaktadır.»
il tempo gazetesi ise diğer refikleri gibi kötümser düşünmemekte ve metin'in ümitvar olduğunu belirtmektedir. işte gazetenin fikri: «metin de fernando gibi bizleri hayâl sukutuna uğrattı. oyunu çok ağırdı. kale ağzında adeta fırsat bekliyordu. fakat kafa vuruşları ve şutları hakikaten ender görünen cinstendi. daha hareketli oynadığı takdirde türkiyedeki «gol kralı metin» olmamasına sebep yoktur.»
ahmet çakır'ın "taçlı kral metin oktay" kitabından;
palermo serüveni kısa sürdü
dünya yıldızlarıyla birlikte
gazetelerin yanısıra o dönemde yayınlanan haftalık galatasaray dergisinin palermo'da da metin oktay'ı yakından izlediğini ve desteklediğini görüyoruz. derginin ilk sayılarında yoğun bir özlem dikkat çeker. bu nedenle derginin göbekteki iki sayfası sıklıkla ona ayrılır; hem de italya daki maçlarından haberler verilir, olmadı eski maçlarından gollerinin fotoğrafları aktarılır.
örneğin, lazio ile yapılan maçın 1-0 kaybedilerek kupadan elenme durumu fazla önemsenmez. buna karşılık metin oktay'ın milan karşısındaki futboluna övgüler yağdırılır.
bu karşılaşmada iyi oynayan metine yapılan bir penaltıyı hakemin vermediği genel kanıdır. stampa sera'dan "meşhur otorite" vittorio pozzo'nun şunlan yazdığı aktanlır:
"palermo, metinine kavuştuğu için bayram yapıyordu. abano'daki çamur banyosundan dönen türk, netice alıcı bir elaman olarak gözüktü. bu arada takımının gadre uğradığını belirtmeden geçemeyeceğim. ben hakem olsam bunca senedir juventus formasını sırtımda taşıdığımı unutur, palermo lehine penaltıya hükmederdim. türk santrforu ilerdeki maçlarda çok canlar yakacaktır." (galatasaray, haftalık spor mecmuası, yıl 1, sayı 1, 18 ekim 1961)
fazlaca türkçe'ye çevrilmiş gibi duruyor ama yine de hoş...
o günlerde sscb milli maçı için istanbul'a gelen metin oktay bu dergiye verdiği röportajda "yepyeni bir metin oldum" der. taçsız kral'ın artık futbola bakışının ve oynama şeklinin değiştiğini anlattığı bazı değerlendirmeleri gerçekten ilginçtir: "italya'da bulunduğum zaman içinde çok şeyler öğrendim. futbol zihniyeti de, telakkisi de bizdekinden çok farklı. futbolun icaplarını öğrendiğim zaman adeta hayata yeniden doğduğumu hissettim. üç ayda dört kilo zayıfladım. buna mukabil bütün adelelerim doldu. kuvvetlendim. kendime büyük itimat geldi. dile kolay, artık charles'ların, manfredini'lerin, sivori'lerin, angelille'ların arasında oynuyorum.
"milan maçını hatırlıyorum da sahadaki 22 futbolcu arasında greaves vardı ki kendisine paha biçilemiyordu. sonra o şeytan zekalı altafini. bir iki defa kendisiyle karşılaştık. top söktüm. bana çalım attı. maçtan sonra da gülerek resim çektirdik. bunlar manevi tarafı büyük olan şeylerdi. sonra juventus maçı var. türkiye'de hayranlıkla seyredilecek juventus defansının arasında büyük bir cesaretle oynuyordum. garzena, sarti, emoli, charles gibi futbolcular arasında top kovalıyordum. ve bu futbolcular beni durdurmak için çelme takmaktan çekinmiyorlardı. halk ne kadar protesto etmişti hakemi."
italyan futbolu bizi adam etti
röportajın sonrasında türkiye'deki me-tin'e italya'da savunmaların top göstermeyeceğinin farkında olduğunu belirten kral, italyan futbolundaki bu sertliğin yamsıra disiplinli çalışma ve profesyonel yaşantının önemini de vurguluyor.
metin oktay palermo kulübündeki ortamdan da hoşnut olduğunu anlatır bu röportajda. sonraki gelişmeler sırasında hatırlanacak türden açıklamalardır bunlar: "(...) kulüpte çok samimi bir hava vardı. fernando, maestri, mattreli ve benedetti'ye çabuk ısınmıştım. en iyi arkadaşlarım onlardı. femando'nun çok iyi bir çocuk olduğunu zamanla anladım. o da ilk geldiği zaman benim gibi daüssılaya (yurt özlemi) kaptırmıştı kendini. az konuşuyor ve az dostluk gösteriyordu. sonra sahadaki hareketlerini de yadırgıyordum. iki yabancı gibi oynuyorduk. fakat italyan futbolu ikimizi de adam etti doğrusu. artık pasın değerini biliyor ve futbolun istediği şeyleri yerine getiriyorduk. benim için bundan sonra kimse 'egoist futbolcu' diyemeyecek artık." (gs dergisi, sayı 3, sayfa 8) derginin aynı sayısında orta sayfalar da yine metin oktay'a ayrılmıştır ve kendisiyle yapılan röportajdan günde ortalama 10-15 mektup aldığını öğreniriz türkiye'den. bunlardan biri de fenerbahçeli taraftarca gönderilmiş...
kral, galatasaray'ın maçlarını mümkün olduğu kadar yakından izlemeye çalıştığını ve hedefinin de palermo'dan ya roma'ya ya da milan'a geçmek olduğunu söylüyor.
dergide rahmetli islam çupi'nin de muhabir olarak çalıştığını ve standart 10 soruluk röportajlar yaptığını görmek de ilginç...
palermo: carlo mattrel, vittorio calvani, giorgio sereni, enzo benedetti, tarcisio burgnich, santini maestri, eugenio fantini, giuseppe malavasi, metin oktay, puglia jose fernando, valentino sardei
milan: giorgio ghezzi, cesare maldini, sandro salvadore, francesco zagatti, luigi radice, giovanni trapattoni, ambrogio pelagalli, giancarlo danova, paolo barison, jose altafini, james greaves
teknik direktör: nereo rocco
sarı kart: dk. 46 santini maestri (palermo) dk. 46 francesco zagatti, dk. 46 james greaves (milan)