kimi zaman sürpriz bekledik, çarpıldık. bazen şekerli kuralan acıyla sonlandırdık, bazen de zoru başardık. son 20 yılda milli takımımız avrupa şampiyonası ve dünya kupası elemeleri'nde hangi rakiplerle eşleşti, ne umdu ne buldu...
2006 dünya kupası elemeleri ukrayna, danimarka, yunanistan, arnavutluk, gürcistan
kuralar için frankfurt'a gidilir. sözde ilk torbadan kuralara katılır türkiye ama zorlu rakipler çıkar. ya batdacaktır ya çıkılacaktır. daha bir ay önce letonya'ya elenmiş bir takım için mahalle takımı bile tehlike arz ederken zayıf görülen arnavutluk ve gürcistan bile güçlü takımlardır türkiye için. danimarka ile yapılan özel maç sonrası şenol güneş'e de tepkiler artar ve 2000 yılında bosna hersek maçıyla başlayan şenol güneş devri sona erer. mart ayında yollar ayrılır. hırvatistan'la yapılan özel maça ünal karaman'ın önderliğinde çıkılır. "ersun yanal mı, raşit çetiner mi?" derken nisan ayında gençlerbirliği'nin hocası ersun yanalla anlaşılır. belçika ve uzakdoğu kampıyla başlar ersun yanal maçlara. her şey iyidir güzeldir. hakan şükür'ün oynatılmaması sorunu ersun yanal nereye giderse peşinden gelir.
elemelerin ilk maçı trabzon'da gürcistan'ladır ve yakın iklimin çocukları son dakikalarda attıkları golle bir puanla dönerler. arnavutluk ve kazakistan maçından alınan galibiyetler ve danimarka'da elde edilen beraberlik sevindiricidir. ancak ukrayna'dan yenilen üç gol tokat gibidir. hakan şükür gerginliği tırmanır, ersun yanal 6-0'lık kazakistan galibiyetine rağmen görevden alınır.
fatih terim 9 yıl sonra yeniden milli takımın başındadır. hakan şükür başta olmak üzere alpay ve fatih akyel gibi isimler de milli takıma yeniden döner. danimarka maçında uzatmada yenilen gol maçın 2-2 bitmesine neden olur. ancak ukrayna ve arnavutluk deplasmanlarındaki 1-0'lık skorlar türkiye'yi baraj maçlarına taşır.
fatih terim kurada isviçre'yi ister, isviçre çıkar. bern'deki maç 2-0 yenilgiyle sonuçlanır. kadıköy'de atılan 4 gole rağmen maçın faturası ağır olur. 4-2'lik skorla tur atlayan ve almanya'ya gitme hakkını kazanan taraf isviçre olur. maç öncesi ve sonrası, saha içinde ve dışında yaşanan gerginlik ve kavgalar ağır cezaların habercisidir.
teknik direktör mesut bakkal, abdullah avcı'nın selçuk inan'ı ilk 11'de oynatmamasını ve peşinden gelen tartışmaları değerlendirdi
a milli takımımızın, hollanda ve estonya ile oynadığı maçlardan daha çok konuşulan bir olay vardı ki; selçuk inan'ın ilk 11'de başlamaması. ersun yanal döneminde milli takım'da görev yapan mesut bakkal, radyospor'da yaptığı açıklamada "milli takım'da lobin olacak, yanal döneminde bizi bir gecede yediler" derken abdulah avcı'ya destek olunması gerektiğini söyledi.
bir gecede operasyon yaptılar ve yediler
teknik direktör mesut bakkal, abdullah avcı'nın selçuk inan'ı ilk 11'de oynatmamasını ve peşinden gelen tartışmaları değerlendirdi. bakkal, " avcı'ya destek olunması gerekiyor. yanal döneminde bize destek olunmadı. biz o dönem takımı gayet iyi idare ederken bir gecede bize operasyon yaptılar ve yediler. o dönem hakan şükür'ü oynatmadığımız için takımdan gönderildiğimizi düşünmüyorum; öyleyse çok yazık etmişler" dedi.
lobimiz yoktu
hakan şükür'den dolayı milli takımdan gönderildiklerine inanmadığını ifade eden bakkal, "ersun yanal'a 'duruşun, konuşman iyi değil' dediler. lobimiz yoktu. eğer o teknik ekipte bulunan arkadaşlardan biri galatasaray, fenerbahçe ya da beşiktaş'ta oynamış olsaydı o gece bize operasyon yapamazlardı" diye konuştu.
cem can'ın "ilkelerimizi kim yazacak?: fan-etik yazıları 2" kitabından;
yanal zamanında futbol
ersun yanal'ın milli takımın başına getirilmesinden sonra, kazan hemen kaynamaya başladı. her zaman gündeme koyulan senaryonun yeni versiyonu oynanıyor.
ersun yanal'ı etki alanında tutabilmek için, aleyhte kullanılabilecek bütün argümanlar tek tek dosyalardan çıkartılıyor. ersun yanal'ın kendisini güçsüz, yetersiz ve tehdit altında hissedeceği bir atmosferin dekorları yavaş yavaş kuruluyor.
ersun yanal milli takımdaki kariyerinin öncelikle başkalarının yargılarına bağlı olduğunu düşünmeye başladığı anda istediklerine ulaşmış olacaklar.
eğer ki ersun yanal ümit ettikleri kadar güçsüz ve dayanıksız çıkarsa, aklına korku tohumlan bırakıp; oyunun kurallarım öğretecekler, ersun yanal'ı da aynılaştıracaklar, ehlileştirecekler.
bu, futbol dünyasının geleneksel sabitidir ancak ersun yanal da bir değişim çarpanı olarak başlı başına iyimserlik kaynağıdır.
ersun yanal, çağdaş futbol anlayışına, çağdaş antrenörlük uygulamalarına belki hakikaten yepyeni ve özgün bir boyut eklememiş olabilir. bu noktada antrenörlük camiasında beliren alınganlıklara bir ölçüde hak verilmesi de mümkündür. gene de ersun yanal'a türk futbol antrenörlüğünde apayrı bir yer vermek gerekir.
ersun yanal; antrenörlüğü bir tür "beden mühendisliği" boyutunun üzerine çıkartan, çok boyutlu ve kapsamlı bir çağdaş antrenörlük bilgisine sahip olmak için gereken iradeyi, bilginin otomatikman ödüllendirilmediği bir dönemde göstermiştir. hangi kulüpte çalışırsa çalışsın, öncelikli mücadelesini çağdaş futbolun gerektirdiği ekip ve ekipmanın sağlanması için vermiştir. futbolda bilginin kendi başına bir fark yaratmayacağım, bilginin asıl değerinin uygulama boyutunda ortaya çıkacağını somut olarak göstermiştir bilimsel antrenörlük uygulamalarını gerçekleştirebilmek için en istekli, kararlı ve ilkeli davranan, bu yöndeki kazanımları zor yoldan, mücadele ile elde edip, en doğru kullanan antrenördür,
ersun yanal'ın kanıtladığı başarılı antrenörlük biçimi, futbol dünyasında ihmal edilen, motivasyonunu yitirmiş birçok çevreyi canlandırmış, daha önce kullanılması düşünülmeyen birçok uzman, liglerde yaygın olarak çalışma olanağı bulmuştur. teknik adamlar, gittikçe sayısı artan yardım ekipleri için yönetimler ile tartışırlarken ciddi bir direniş gücü kazanmışlardır.
ersun yanal asla "burası türkiye" kalıbına sığınarak "kabullenilmiş acizlik" bahanesini kullanmamış, "imkânsızı başarmak" gibi süslü başarı tariflerini reddederek, daha çok "mümkün olanı" göstermeye yönelmiştir.
belki her şeyden önemlisi; bilginin yüksek, ulaşılmaz, anlaşılmaz ve yalnızca statü seçkinlerine ait olmadığını, herkese ait, ulaşılabilir, anlaşılabilir ve yaygın olarak kullanılabilir bir olgu olduğunu göstermiştir...
futbol federasyonunun yaptığı ersun yanal tercihinin futbolda çığır değiştiren bir seçim haline gelmesinin çok az ve basit koşulları var. federasyon eğer yanal'dan yalnızca takımın seçip yarıştırmasını ve dünya kupasına katılmak gibi hedefleri gerçekleştirmesini beklerse ersun yanal'ın potansiyelini iyice sınırlamış olur.
sözleşmedeki iş tarifi nasıl olursa olsun, federasyonun yanal'dan bütün hayallerini istemesi, üstlenmek istediği bütün rolleri vermesi gerekir. çünkü ersun yanal popüler kültürün, cilalanmış, gerçeklik duygusu olmayan ve geçici özellikteki yıldızlarından olmayıp, aslen her yeni bilginin sağladığı yeni olanaklar ve olasılıklar karşısında coşkulanan, isteği kamçılanan sistem odaklı bir emekçidir.
yanal hazır olduğu ve fark yaratacağını bildiği noktalarda sorumluluk ve inisiyatif kullanma hakkı talep ederse kendisine güvenilmelidir.
ersun yanal'ın federasyonda çalışmaya başlaması belli noktalarda sancılar yaratacaktır şüphesiz.
futbolun paradigmaları yeniden yazılacak, futbol çevrelerindeki sahte guruların takkeleri düşecek, dengeler yeni baştan ve yeni ilkeler doğrultusunda kurulacak, kimileri kırılacaktır. futbolun dili ve felsefesi değişecek, futbol daha fazla kavram kullanılarak tartışılacak, değişim masalları anlatanlarla değişim yaratanların yolları birer birer ayrılacaktır.
ersun yanal'ın futbol zaferlerinin çoğu saha dışına ait olacaktır.
(17.4.2004)
not: ersun yanal'ın milli takımdaki son maçına yazdım.
kazakistan: yuriy novikov, dmitri lyapkin, maxat baizhanov (dk. 45 samat smakov), igor avdeyev, andrey karpovich, maxim nizovtsev, denis radionov (dk. 66 oleg litvinenko), ruslan baltiyev, alexander familtsev (dk. 59 anton chichulin), renat dubinskiy, alexandr krokhmal
yedekler: kairat utabayev, sergey larin, alexandr mokin, andrey travin
teknik direktör: ?
türkiye: ömer çatkıç (gençlerbirliği), tolga seyhan (trabzonspor), emre belözoğlu (inter milan) (dk. 66 niyazi serhat akın (fenerbahçe)), ümit özat (fenerbahçe), fatih tekke (trabzonspor), hamit altıntop (schalke 04), hüseyin çimşir (trabzonspor), gökdeniz karadeniz (trabzonspor) (dk. 86 serkan balcı (fenerbahçe)), tuncay şanlı (fenerbahçe), necati ateş (galatasaray) (dk. 46 halil altıntop (kaiserslautern)), ibrahim toraman (beşiktaş a.ş.)
kazakhstan: yuriy novikov, renat dubinski, igor avdejev, dmitri lyapkin, alexander familitsev(dk. 59 samat smakov), maxim nizovtsev, andrei karpovich, ruslan baltiyev, maksat baizhanov(dk. 46 anton chichulin), denis rodionov(dk. 66 oleg litvinenko), alexandr krokhmal
yedekler: samat smakov, anton chichulin, oleg litvinenko
goller: (0-1) dk. 13 fatih tekke (0-2) dk. 15 ibrahim toraman (0-3) dk. 41 tuncay şanlı (0-4) dk. 85 fatih tekke (0-5) dk. 88 halil altıntop (0-6) dk. 90 tuncay şanlı
sarı kartlar: ruslan baltiyev, igor avdejev( kazakhstan) ümit özat, tuncay şanlı( turkey)