ilk basımı 2001 yılında olan faruk arhan'ın "geri pas: diyarbakırspor'un 33 yılı" kitabından;
diyarbakırspor özellikle 1970'li yılların son dönemlerinde türkiye 1. futbol ligfnde fırtına gibi eser. aynı dönemde yıldızları parlayan göztepe, adana ve eskişehir futbol takımları eski güçlerini kaybetmeye başlarlar. diyarbakırspor ise hızla tırmanışa geçmiştir. 1976-77 sezonunda ilk defa 1. lig'e yükselen diyarbakırspor büyük takımların korkulu rüyası haline gelir. takım, 1978'de balkan kupası'na katılmaya hak kazanır. 1978-79 futbol sezonunda ise, diyarbakırspor türkiye 1. futbol ligi'ne damgasını vurur. bu sezonda ligin ilk 5 haftasını 11 puanla lider olarak kapatan diyarbakırspor, sonraki hafta deplasmanda takipçisi fenerbahçe ile istanbul'da karşılaşır. müsabakadan bir gün önce istanbul'da yağan şiddetli yağmurun yol açtığı sahadaki elverişsiz koşullar nedeniyle, karşılaşmayı yönetecek orta hakem talat tokat maçı ileri bir tarihe erteler. bunun üzerine yöneticiler, futbolculara ikinci bir duyuruya kadar izin verirler. maçtan bir gece önce, istanbul'un eğlence yerlerinde geceyi geçiren diyarbakırsporlu futbolcular, sabah otele döndüklerinde, maçın oynanacağını öğrenirler! artık iş işten geçmiştir.
maçı takip etmek için istanbul'da bulunan diyarbakırlı gazeteci gani zorlu, yıllar sonra hakem talat tokat'ın kendilerine saha dışında bir oyun düzenlediğini iddia ediyor.
zorlu, hakem talat tokat'ı diyarbakır'dan tanıdığını, oğlu metin tokat'ın da diyarbakırlı çocuklarla sokak aralarında top oynadığını belirtiyor. gani zorlu, 23 yıl önce oynanan tartışmalı maç ile ilgili şu bilgileri veriyor:
"yağmur nedeniyle maç ertelenince, oyuncular 'en az 3-5 gün sonra oynanacak' diye gece eğlenmeye gittiler. talat tokat'ın fenerbahçe idarecilerine, "suyu kurutsunlar, ben maçı yarın oynatacağım " dediğini duyduk. kendisi fenerbahçe yanlısıydı. sonraki gün maç denildiği gibi oynandı. o gün sadece xale hüs (hüseyin dayı) maçta bir oyun olduğunu dile getirdi ve oynamayı reddetti. diyarbakırspor sadece hakemin gazabına uğramadı. kendi hocası da, santrfor oynayan engin'i sağ bek oynatmak gibi yanlış taktiklerle bu komploya katkı sundu."
fenerbahçe, uykusuz ve yorgun olan oyuncularıyla sahaya çıkan diyarbakırspor'u 5-0 gibi farklı bir skorla yenerek liderliğe yükselir. fenerbahçe den 5 gol yiyen diyarbakırspor'un o günkü kadrosunda, erdoğan anca, büyük engin, küçük engin, ayhan, ergûn gibi tecrübeli futbolcular bulunuyordu.
diyarbakırspor taraftarı, fenerbahçe mağlubiyetini bir türlü içine sindiremez. kendi evlerinde oynayacakları maç gününü iple çekerler. o gün, diyarbakırspor fenerbahçe'yi 2-1 mağlup eder...
ilk basımı 2001 yılında olan faruk arhan'ın "geri pas: diyarbakırspor'un 33 yılı" kitabından;
diyarbakır ligde çok iyi bir yerdedir. rakip takımlar, diyarbakırspor'un hafife alınamayacağını, bunun bir tesadüf ya da şans olmadığını aldığı sonuçlara bakarak fark ederler. bütün bu iyi sonuçlara rağmen diyarbakırsporlular "şike yapılıyor, federasyon yardımı alan takım" gibi ithamlardan kurtulamıyorlardı. anadolu deplasmanlarında rakip takım seyircilerinin, "federasyon takımı diyarbakır" şeklindeki tezahüratlarını duymaya alışık olan diyarbakırlı oyuncular, maçın başlamasından sonra oynadıkları futbol ile bu iddiaların yersiz olduğunu sahada ispatlarlar. tribünlerde açılan "federasyon takımı: diyarbakırspor" pankartları ise maçların ilk 20 dakikası içinde yok olur.
iddiaların ağırlaştığı dönemde ilk 11'de kendisine yer bulan diyarbakırsporlu eski futbolcu fehmi çağlar, istanbul deplasmanlarını şöyle anlatıyor:
"istanbul'da böyle iddialar pek yoktu. fenerbahçe'ye 5-0 yenildiğimiz maçtan sonra bile her iki takımın taraftarları da karşılıklı saygılarını bozmadılar. o dönemde şimdiki gibi maçtan çıktığımızda kanlı, silahlı, kasaturalı şeylere şahit olmazdık. sadece saha içinde ufak tefek şeyler olurdu. istanbul'da özellikle galatasaray taraftan, sonuç ne olursa olsun, maçtan sonra diyarbakırspor taraftarını alkışlardı."
çağlar, dönemin zor koşullarına rağmen diyarbakırspor'un alt yapısından yetişmiş ve türkiye 1.futbol ligi'nde oynamayı başarmış bir diyarbakırlı. diyarbakır'ın futbolcu yetiştirdiği dönemlerde, diğer takımlara futbolcu verdiğini, bundan da kulübün kasasına yüklüce bir gelir girdiğini belirten çağlar, sözlerini şöyle tamamlıyor:
"o dönemde alt yapı da çok iyiydi. mesela metin, necip, mustafa, sedat, süleyman. bunlar diyarbakırspor'un alt yapısından gelen futbolculardı. o zamanlar nazmı tahincioğlu adlı bir hocamız vardı. biz onun talebeleriyiz. o dönemde bir çok yere oyuncu ihraç edilirdi. ama maalesef şimdi ihraç yok hep dışardan almıyor."
ilk basımı 2008 yılında olan ibrahim ateşoğlu'nun "yeşil kırmızı şarkın yıldızı: diyarbakırspor'un 40 yıllık tarihi" kitabından;
4 kasım 1978
baykul tüysüz,
futbol hayatınızla beraber gelişen kötü şöhretinizin bir söylenti olmadığını ve size normal ve sportmen bir kişi olabilmeniz için gösterilen tüm hoş görüye rağmen bu kötü alışkanlıklardan kurtulamadığınızı, adana demirspor maçında takımın çok avantajlı olduğu sırada adeta bu avantajı yok istercesine kasti ve sorunsuz hareketle kırmızı kart görüp oyun dışı kalışınıza ilaveten ekip olarak sorumsuz ve samimiyetsiz sonucu bütün bir şehri mateme boğan fenerbahçe maçından sonra kafileyle beraber dönmeyişiniz sizin yapı ve karekterinizin ne denli ıslah olmayacağının bir defa daha belirgin bir kanıtı olmuştur.
size, diyarbakırın bir çiftlik olmadığını ve diyarbakırspor'un sizde olan haklarını çiğnetecek hiç bir gücün olamıyacağını profösyönel bir futbolcu olarak kendi menfeatiniz icabı son kez hatırlatan yönetim kurulumuz, aynı zamanda:
1- adana demirspor maçında gördüğünüz kırmızı kart için 10,000.00 lira para cezası verilmesine
2- fenerbahçe maçından sonra kafileyle beraber diyarbakır'a dönmediğiniz için ayrıyeten 2500.00 lira para cezası ile tezciyenize oy birliğiyle karar vermiştir.
not: puan cetvelinde sıralama puan, gol averajı, attığı gole göredir... not-2: 9. haftada ertelenen bursaspor 1-0 galatasaray maçı puanlamaya dahil edilmemiştir.