makriköy (bakırköy) gençlerbirliği spor kulübü'nün 1 teşrinevvel 1920 tarihinde kadıköy ittihadspor kulübü sahasında gerçekleştirdiği spor müsameresi içinde yapılan futbol turnuvasıdır. on beş dakikadan iki devre, ofsayt kuralının uygulanmadığı ve sekiz takımın eleme usulü çeyrek finalden itibaren karşılaştığı, normal süresi eşitlik ile bittiği takdirde ilk gol yapılana kadar müsabakanın uzadığı turnuvayı final müsabakasında ezeli rakibi galatasaray'ı 3-2 mağlup eden fenerbahçe kazanmıştır.
memleketimizde şimdiye kadar görülmeyen büyük bir turnuva düzenlendi. yarım sahada, otuz dakikalık ve yedi kişiyle oynanan müsabakaların sonunda galatasaray ile fenerbahçe karşılaştı.
bundan tam doksan iki sene evvel bugün istanbul kadıköy ittihadspor kulübü’nde 'şimdiki fenerbahçe stadyumu' büyük bir katılımla bir turnuva düzenlendi. makriköy (bakırköy) gençlerbirliği kulübü tarafından tertip edilen bu futbol turnuvası gerek katılan kulüplerin çokluğu gerekse o zamana değin görülmemiş kuralları ile şehirde büyük bir heyecan yarattı. turnuvaya makriköy gençlerbirliği, altınordu, galatasaray, fenerbahçe, süleymaniye, ermeni muhteliti (karması), ingiliz muhteliti ve rum muhteliti takımları iştirak ettiler. ermeni muhteliti son anda katılmaktan vazgeçince o sırada sahada bulunan birkaç türk ve çoğu ingilizlerden oluşturulan bir karma takım onların yerine dâhil oldu.turnuvanın kurallarını ikdam’ın 3 teşrinevvel (ekim) 1920 tarihli nüshasından aynen aktarıyoruz:
“turnuva oyununda (of sayddan) maada bütün futbol kuadesi caridir. sahanın tülü altmış ve arzı da otuz metrodur. futbol on bir kişiden terkib edildiği halde; bu bir kaleci bir müdafi iki yardımcı ve üç muhacimden ibarettir. yani mecmûi yedi kişidir. oyunun müddeti beher nısıf zaman on beş dakika olmak üzere yarım saattir. eğer bu yarım saat zarfında çarpışan takımlar birbirlerine sayı yapmaya muvaffak olamazlarsa oyun kaleler değiştirilmek şartıyla ilk sayıya kadar temdid ediliyor.” özetle; “ofsayt kuralı hariç bütün futbol kuralları geçerlidir. sahanım eni otuz, boyu altmış metredir. takımlar bir kaleci bir savunma, iki orta saha ve üç hücum oyuncusu olmak üzere toplam yedi kişidir. oyun on beşer dakikadan iki devre oynanacaktır. eğer bu yarım saatte eşitlik bozulmazsa kaleler değişilerek eşitlik bozuluncaya kadar oyun devam edecektir.”
gerek ikdam gerekse spor âlemi’nden turnuvanın tafsilatını okuduğumuzda; erken bir saatte başlayan turnuva maçları sonunda rakiplerini mağlup eden galatasaray ile fenerbahçe takımlarının kupayı kazanmak için finalde karşı karşıya geldiğini, normal süresi 2-2 biten maçın uzatmaya gittiğini, fenerbahçe’nin de uzatmada üçüncü golü atarak müsabakayı kazandığını öğreniyoruz.
lâkin her galatasaray-fenerbahçe maçında olduğu gibi bu maçın sonunda da münakaşa çıktığını dönemin gazete ve spor dergilerinden okuyoruz. günümüz lisanına çevirirsek şöyle deniyor:
“galatasaraylılar hakemin maçın uzatmaya gidilmesi esnasında kaleleri değiştirtmemesinden dolayı maçın sonucuna itiraz ettiler. itirazın sonucu alınıncaya kadar kupanın makriköy gençlerbirliği kulübü’nde kalmasına her iki takım futbolcuları rıza gösterdiler.”
itirazın neticesini öğrenemedik. bununla beraber itirazın kabul edilmeyip kupanın fenerbahçe’ye verildiği kuvvetle muhtemel. bu maçın yerine başka maç oynanmadığını biliyoruz. fenerbahçe tarihçisi merhum rüştü dağlaroğlu kuşdili’ndeki fenerbahçe kulüp lokali’nden bahsederken; 1932 senesinde çıkan yangında bu kupanın da kaybolduğunu yazıyor. ayrıca meşhur kupayı galatasaray müzesi’nde de göremedik.
galipler müsabakası da bitti. şimdi asıl mesele kupayı almakta idi. galipler arasında kupayı alacak galatasaray ile fenerbahçe vardı. demek ki pek eski iki rakip yine çarpışacaktı. bir çeyrek istirahatten sonra hakemin mübaşeret (başlama) düdüğü çaldı. hakem altınordu müdafisi nuri bey idi. galatasaray ingilizlerin oyunundan sonra yorgun olarak bu oyuna giriyordu. şiddetli muhacimat yapıldı. fenerbahçe'yi iltizam edenlerin "tarafını tutanların" nazarları alâaddin, sabih, ismet beyler de; galatasaray’ı iltizam edenlerin ise nihad, necip, sadi beylerde idi. henüz beş dakika geçmemişti ki galatasaray hesabına necip havace "beyaz tenlilere söylenirdi" birinci sayıyı ve bunu takiben galip bey de fenerbahçe hesabına bir kafa vuruşuyla birinci sayıyı yaptı. bundan sonra oyun daha ziyade şiddetlendi. bundan sonra sadi bey galatasaray, alâattin bey de fenerbahçe hesabına ikinci sayıyı yaptı. fenerbahçe'nin güzide bir oyuncusunun son zamanlarda heves ettiği yeni bir sporu futbol sahalarında da tatbike pek heveskar olduğu görünüyordu. oyunun hitamına beş on dakika kala fener’den ismet bey'in yaptığı faul neticesi hakemin faul yerine frikik vermesi aynı hatayı ikinci bir defa tekrar etmesine galatasaray takımı üst üste ısrar etmiş, aynı zamanda topun fenerbahçe kalesinin hemen hemen içinde oynandığı bir sırada ve galatasaray’ın sayı yapması yüzde doksan dokuz iken galatasaray’dan kemal bey'in “kazaen” oyun arasında yüzüne vurulan tekmeden bayıldığı cihetle hakemin pek münasebetsiz bir zamanda (kemal bey'i tedavi için) oyunu tatil etmesi galatasaray'ın yapacağı sayıya mani olmuştur. avrupa'dan son gelen spor gazeteleri bize oyun esnasında bir oyuncunun dişleri kırıldığında bile oyuna devam olunduğunu bildiriyor.işte bu esnada oyun müddeti hitama erdiği ve dolayısıyla kaleleri değiştirip oyuna devam etmek iktiza eder iken hakemin memleketimizde iyi tatbik edilen bu nevi futbol oyununun kavaidine ademi vukuf neticesi ve kaleleri değiştirmeksizin oyuna devam ettirilmesi ve fenerbahçe'yi galip adleddiren üçüncü golün iş bu zaman zarfında yapılmış olması galatasaray'ın protestosuna mucip olmuş ve meselenin aldığı cereyan karşısında tarafteyn ağzası arasında meselenin neticesini tahkik-i asude bir zamana talik olunmuştur. şimdiki halde kupa makriköy gençlerbirliği'ndedir. bu meselede tamamıyla bitaraf vaziyette bulunduğu cihetle hali ihtikaf için iki sureti tavsiye teklif ediyorum. birincisi yeniden bir oyun yapmak ikincisi ise her kulüpten mütehasıs iki zat davet olunup bu meselenin vareceği karara göre hareket etmek icab eder. yoksa kupayı fenerbahçe galiptir diye vermek doğru olmaz zannederim. â.celal (ikdam 3 teşrinevvel 1338)