maç normal fikstüre göre 9 ocak 1920'de ittihadspor'un sahasında oynanacaktı. fakat işgalci kuvvetlerin sahaları karargah olarak kullanmaya başlamasıyla birlikte maç önce tehir edildi ardından da tüm lig yarıda kaldı.
1919-20 mevsimi istanbul ligi, ilerideki makalelerimizde de okuyacağınız gibi vütün ciddi hazırlıklara rağmen işgalci devletlerin, özellikle ingilizlerin union club sahasını karargah olarak kullanmaları nedeilye yarıda kalmıştı.
şehrin işgali nedeniyle zaten geç başlayan istanbul ligi, 1920 ocak ayında ittihad sahasının işgal güçleri tarafından "işgal" edilmesi dolayısiyle bir süre ertelendi sonra tamamlanmayacağı anlaşılınca yarıda kaldı.
mehmet yüce'nin türk futbol tarihi - birinci cilt: osmanlı melekleri adlı kitabından;
1919-20 sezonu, istanbul’un ıngiliz ordusu tarafından resmen işgali nedeniyle 1920 senesinin başlarında yarıda kalmıştır. ligin yarım kalması üzerine futbol hey’eti, futbolsuz kalmamak için bir çözüm arar ve bulur. spor âlemi mecmuası futbol hey’etinin aldığı karan biraz da eleştirerek haber yapmış:
son futbol programı
“ahvâl-i hazıradan (zamanın şartiarından) dolayı muvakkaten (geçici olarak) terk edilen şampiyonluk müsabakalarına bu haftadan itibaren hususi birer maç suretiyle başlanıyor. mevsimin geçmek üzere bulunması, birincilik oyunlarının devamına mani teşkil ettiği söyleniyor. bunun için yeniden ihzâr edilen (hazırlanan) atideki (aşağıdaki) program ile her cuma biri üçte diğeri beşte olmak üzere iki oyun oynanıyor ve her oyun için ittihad spor kulübü tarafından vaz edilen bir kupa, galip gelen tarafa ihdâ (hediye) ediliyor. bu surede yeni yapılan teşkilatın gayesi meşkuk (şüphe götürür). eğer maksat oyun yapmak ise bu başka türlü îfâ edilebilirdi. mademki on beş oyun icrâ ediliyor şampiyonluk için geri kalan yedi oyunu da iki haftaya sığdırmak suretiyle birincilik müsabakaları bitmiş ve mevsim de geçmemiş olurdu fikrindeyiz.”
esasında mecmua haklı. ligin nihayet bulmasına yirmi iki maç kalmışken, ligi iptal edip on beş müsabakalık bir program sunmak pek de mantıklı değil. mamafih, işgal sırasında mevcut şartlan bilmeden hey’et-i idareyi çok da fazla tenkit etmek doğru değil görüşündeyim.