mehmet yüce'nin türk futbol tarihi - birinci cilt: osmanlı melekleri adlı kitabından;
bu sezon oynanan ve fenerbahçe’nin 3-1 kazandığı galatasaray-fenerbahçe lig müsabakası ile ilgili bir iddiâ var. bu maçın geçen sezonun final maçı olduğuna dair. yani istanbul futbol birliği ligi şampiyonu galatasaray ile istanbul şampiyonluğu ligi şampiyonu fenerbahçe’yi karşı karşıya getiren bir final... bu husus birbirlerinden kopyalanmış surette birçok kitapta mevcut. aşağı yukarı şöyle bahsediliyor:
“ligleri düzenleyen birlikler ve kulüpler bir araya gelerek fenerbahçe ile galatasaray arasında bir maç oynanmasını ve bu maçın sonucuna göre 1914-
1915 şampiyonunun belirlenmesi fikrinde birleştiler. galatasaray kulübü’nden ali sami bey ve fenerbahçe kulübü’nden de elkatipzâde mustafa bey’in imzası ile 31 aralık 1915 cuma günü bir protokol yapılarak 11 şubat 1916 cuma günü ittihatspor sahasında bu iki kulübün bir maç yapmasına, kazananın 1914-1915 sezonu şampiyonu olarak ilan edilmesine ve hâtıra olarak da maçın oynandığı topu almasına karar verildi.”
bu iddiâ oldukça ilgi çekici zira bahsedilen maç bir sezon sonrasının ikinci devre lig maçı. çok fazla aramama rağmen gazetelerde, bu müsabakanın bir final müsabakası olduğuna dair bir haber göremedim doğrusu...
esasında bir final maçı fikri galatasaray’dan çıkmış. daha önce de bahsi geçtiği üzere, ali sami bey’in şild meselesi ile ilgili galatasaray kulübü’ne verdiği yazılı izâhâttan aktarıyorum:
"... bunun üzerine her iki birincinin çarpıştırılmasını (müsabaka yapmasını) ve şildin galip gelene verilmesini teklif ettim. fenerbahçe bu teklifi kabul etmedi ve ne mensup olduğu zayıf kümenin ve ne de kendisinin malı olmayan şilde o sene dahi ismini hakkettirdi.”
bütün bu bilgilerin ışığında yukarıda sözü edilen final maçının oynandığına dir bir kanıt bulamadım. belki birileri çıkar ve bu iki kulüp arasında ‘hâlen dahi’ çözülemeyen meseleyi gün yüzüne çıkanr. tam bu noktada yukarıda iddiâ edilen şampiyonluk maçının; aynı zamanda 1915-1916 istanbul cuma ligi’nin resmi lig maçı olduğunu yeniden hatırlatmak isterim. bahsedilen tarihte söz konusu maç oynandı. fenerbahçe üç gole karşı yediği bir golle maçı kazandı. ancak fikstürden de gördüğümüz üzere bu maç bir şampiyonluk maçı değil bir lig maçıydı.
fenerbahçe: karnik arslanyan, nuri atasayar, arif emirzade, tripo, miço dimitropulos, hikmet topuz, wilhelm kohlhammer, bekir refet teker, sait selahaddin cihanoğlu, galip kulaksızoğlu, otomobil nuri
galatasaray: izzet, hüseyin eden, adnan ibrahim pirioğlu, jean bibescu, refik osman top, fazıl safi köprülü, sabit cinol, necip şahin erson, muzaffer kazancı, emil oberle, selami izzet sedes
fenerbahçe golleri: sait selahaddin cihanoğlu (2), galip kulaksızoğlu
5-6 haziran 1932 gecesi meydana gelen ''kuşdili yangını'' sonucu fenerbahçe kulüp binası ciddi ölçüde zarar gördü ve kupalar, üye kayıt ve maç defterlerini de içeren belgeler dahil olmak üzere çoğu maddi ve manevi, eser ve belge yok oldu.
bu maçta galatasaray maçının oynandığı top da bu yangında kül olmuştur.
11.şubat.1916 - 101 sene önce bugün, istanbul ligi finalinde galatasaray'ı 3-1 yenen fenerbahçe hem 1914-15 sezonu şampiyonu oldu hem de james lafontaine'in ingiltere'den getirdiği şildin ebedi sahibi oldu.
cuma liginin kurulması üzerine, birbirinden ayırt edebilmek için, “pazar ligi” adı altında olan asıl istanbul futbol ligi’nde fenerbahçe’nin, cuma ligi’nde de sanayi’nin şampiyon oldukları 1913-14 sezonu sonları, bütün dünyada önemli olaylara gebeydi. nitekim 20 temmuz 1914’de ülkemizde seferberlik ilan edildi ve iki hafta sonra da 1. dünya savaşı başladı.
siyasi durumdaki gerginlik üzerine, pazar ligi’ni oluşturan kulüplerden ingiliz rumblers ve telefoncular ile rum strugglers kapandılar ve bu ligden sadece üç türk kulübü fenerbahçe, galatasaray ile önceki adı progres olan altınordu kaldı. dünya bir cehenneme dönerken, 1914-15 istanbul futbol şampiyonluğu yapılacak mıydı ve yapılırsa var olan kulüplerden hangileri arasında yapılacaktı?
ilk başından beri benzer problemleri çözmekle yükümlü olan futbol heyeti’nin başkanı ingiliz james lafontaine ile üyeleri, savaşın başlaması ve ingiliz ve rum kulüplerinin de kapanmaları üzerine dağılmışlardı. türk kulüplerine üye bazı hevesli kişiler, aralarında anlaşıp aynı amaçla ve alelacele bir komite kurdular. bu komite pazar ligi’nden kalan üç kulüp ile – cuma ligi şampiyonu sanayi’nin futbolcu ve yöneticileri o sırada dağılmış olduklarından – cuma ligi ikincisi türk idman ocağı’nı, bu konu üzerinde görüşmek ve bir karara varmak üzere toplantıya çağırdılar. 23 eylül 1914 günü yapılan toplantı sonunda, seferberlik nedeniyle maçların oynanamayacağı görüşüne varıldı ve karar yazı ile tüm kulüplere bildirildi.
durum böyle iken, kısa bir süre sonra galatasaray’dan ali sami, altınordu’dan aydınoğlu raşit, anadolu’dan burhanettin (burhan felek) ve anadoluhisarı idman yurdu kulübünden taip servet beylerden kurulu yetkisiz bir komitenin diğer bir iki kulüp temsilcisi ile beraber 27 kasım 1914 günü union club’de toplanıp “istanbul futbol birliği” adı altında, altınordu, anadolu, fenerbahçe, galatasaray, süleymaniye, hilal, anadoluhisarı idman yurdu, türk idman ocağı ve gürbüzler kulüplerinden oluşan bir birlik kurdukları ve birde tüzük hazırladıkları görüldü.
bu arada, oynanacak ligin hangi takımlardan oluşacağı önemli bir problem olarak ortaya çıkmıştı. çünkü yukarıda sayılan 9 kulüple kurulacak ligin çift devreli 72 maçının tamamının, o günlerde var olan tek bir nizami sahada oynanması mümkün değildi.
bu gerekçe ile, yukarıda adı geçen dört kişi, kendi iddialarına göre iki ayrı grup kurup, grup birincileri arasında yapılacak final maçı ile istanbul şampiyonunu 33 maçta belirleme kararı aldılar ve alelacele toplanıp, “istanbul futbol birliği” adı altında galatasaray, altınordu, anadolu, süleymaniye ve anadoluhisarı idman yurdu’ndan oluşan bir lig kurarak fikstürü çektiler ve maçlara 18 aralık’ta başlanacağını ilan ettiler. bir yıl öncenin istanbul şampiyonu fenerbahçe ile cuma ligi ikincisi türk idman ocağı’nın kurulan grup dışında bırakılmaları ve yapılan toplantılara bazı kulüplerle beraber hiç davet edilmemeleri bu işte bir oyun olduğu görüşünü uyandırmıştı. bu durum karşısında, başta son istanbul lig şampiyonu ünvanını taşıyan fenerbahçe olmak üzere, lige alınmıyan kulüpler haklarını korumak için harekete geçtiler ve kendilerininde kurulan bu lige alınmasını istediler. fakat aldıkları yanıt şu oldu:
- “evvelce müracaat etmediniz. şimdi ise lig tamam olmuştur. isterseniz ikinci bir grup kurarız!”
aslında güdülen amaç fenerbahçe’yi lig dışında bırakmakla üçüncü bir istanbul şampiyonluğunu ve dolayısıyla 10 yıllık şildin bu son yılında ona ebediyen sahip olmasını engellemekti.
bu samimiyetsiz ve mantık dışı cevap karşısında, fenerbahçe elinde bulundurduğu istanbul lig şampiyonu ünvanına dayanarak, “istanbul şampiyonluğu ligi” adı altında ayrı bir lig oluşturmaya karar verdi ve bu haberin gazetelerde çıktığı 23 aralık 1914 günü, türk idman ocağı kulübü’de ikdam gazetesinde şu daveti yayınladı:
“istanbul şampiyonluğu ligine dahil olmayı arzu eden idman kulüplerinin, lig nizannamesini tanzim etmek üzere, önümüzdeki cuma günü saat 2’de, fenerbahçe kulübünün kadıköyündeki merkezine gelmeleri lüzumu beyan olunur.”
o gün fenerbahçe, türk idman ocağı, darüşşafaka, hilal, darülmuallimin ve istanbul jimnastik kulübü temsilcileriyle bir tüzük hazırlandı ve maçların çift devreli olarak 16 ocak 1915 günü başlamasına karar verildi.
fenerbahçe’nin bu kesin tavrı ve sportif resti karşısında, istanbul futbol birliği, şildin elden gitmesinden başka son iki yılın namağlup şampiyonunu keyfi olarak ligin dışında bırakmanın ağır sorumluluğundan ürkerek fenerbahçe kulübüne, lige kabul edildiğini bildirdi. ancak fenerbahçe, kendi ligine dahil diğer takımlarında katılacağı yeni bir lig kurulması teklifinde bulununca anlaşmaya varılamadı.
bunun üzerine kendi liginde galatasaray, istanbul şampiyonluğu ligi'nde de fenerbahçe ilk sırayı aldılar. işte esas kıyamet de bundan sonra koptu.
fenerbahçe’nin 1914-15 şampiyonluğunu, devrin spora yer veren başlıca iki siyasi gazetesinden “ikdam”, 26 haziran 1915 sayısında, aynen şöyle yazmış ve yayınlamıştır:
“bu sene istanbul şampiyonluğu birliğini teşkil eden kulüpler arasında icra edilen müsabakalarda fenerbahçe kulübü tekmil rakiplerini mağlüp ederek futbol şampiyonluğunu ihraz etmiştir.
memleketimizde idman hayatına gayret ve intizam ile revaç veren mezkür kulübün mazhariyetini şayanı takdir ve tebrik görürüz. ikinciliği türk idman ocağı kazanmıştır.”
fenerbahçe böylece 1912 ilkbaharından beri elinde bulunan şildin ebediyen sahibi olmak başarısını göstermişti. fakat ortaya yeni bir tartışma konusu çıkmıştı. gerçek istanbul şampiyonu hangi takımdı? istanbul futbol birliği birincisi galatasaray mı, yoksa istanbul şampiyonluğu ligi birincisi fenerbahçe mi ? bu soru aylarca cevapsız kaldı.
kurulduğu günden beri sporu, spor çerçevesi içinde kabul eden fenerbahçe spor kulübü, sonunda bu özelliğine yakışır bir hareketle, elinde bulundurduğu şildin, gölgeli bir şampiyonlukla kazanıldığı dedikodusunu ortadan kaldırmak için anlaşmazlığı, galatasaray ile sahada çözmek yolunu seçti. bu girişim galatasaray kulübü tarafından da memnuniyetle karşılandığından, iki tarafın temsilcileri elkatipzade mustafa ve ali sami (yen) beyler, 31 aralık 1915 günü aşağıdaki 3 maddelik protokolü imzaladılar:
1) istanbul futbol birliği birincisi galatasaray ile, istanbul şampiyonluğu ligi birincisi fenerbahçe takımları 11 şubat 1916 cuma günü union club sahasında saat 2’de, saha ve hava şartları nasıl olursa olsun, kesin olarak karşılaşacaklardır.
3) galip taraf, 1914-15 sezonu istanbul futbol lig şampiyonu ünvanını kazanacak ve maçın oynandığı topu da hatıra olarak alacaktır.
soğuk ve yağışlı bir havada oynanan bu final maçında galatasaray’ı sait selahattin’in 2 ve galip’in golleriyle 3-1 yenen fenerbahçe, 1914-15 istanbul lig şampiyonluğunu kazanırken, ingiltere’den getirilen 10 yıllık şildinde ebedi sahibi oldu.
ittihatspor (günümüzde ülker arena) sahasında, fuat hüsnü kayacan'ın hakemliğinde oynanan bu tarihi final maçını takımlar şu kadrolarıyla oynadılar:
fenerbahçe: karnik arslanyan - arif emirzade, nuri atasayar - tripo, wilhelm kohlhammer, miço dimitropulos - hikmet topuz, sait selahaddin cihanoğlu, galip kulaksızoğlu, bekir refet teker, otomobil nuri.
galatasaray: izzet - adnan ibrahim pirioğlu, "usturumcalı hüseyin" eden - jean bibescu, sabit cinol, refik osman top - fazıl safi köprülü, necip şahin erson, emil oberle, muzaffer kazancı, selami izzet sedes.