ilk basımı 2003 yılında olan tanıl bora'nın "ankara rüzgarı: gençlerbirliği tarihi" isimli kitabından;
federasyon kupası'nı kazanmak, gençlerbirliği'ne türkiye ligi şampiyonu galatasaray'la cumhurbaşkanlığı kupası maçını oynama hakkını da kazandırmıştı.
maçın favorisi galatasaray'dı. jupp denwall'in çalıştırdığı, mustafa denizli'nin yardımcılığını yaptığı galatasaray, güçlü kadrosuyla, 14 yıl aradan sonra ligde şampiyon olmanın özgüvenini taşıyordu. gençlerbirliği ise, bu maçtan bir gün önce, "özcan olayı'yla sarsıldı.
ekrem üstündağ anlatıyor: "o sene çok iyi bir sezon geçirmişti özcan. cumhurbaşkanlığı maçından bir gün önce kampa katılmadı. aradık, ankara 'da bulamadık. trabzon kaçırdı, beşiktaş kaçırdı denken antalya'nın kaçırdığı anlaşıldı. oysa bende iki yıllık mukavelesi var. kulübü aradık, bulamadım. ilhan bey'in yazıhaneye baktık, bulamadık. benim porföyde yok. meğerse çekmeceye atmışım, arkaya düşmüş. gece saat üçte gittim mağazaya, çekmeceleri karıştırdım, mukaveleyi buldum. bu mukaveleyi biz yürürlüğe koyduk. antalya da koymuş. aynı gün iki tarafta birden olması mümkün olmadığına göre, bir yıl ceza alacak o sporcu o zaman bize 90 veya 91 milyon ödedi antalya, biz mukaveleyi geri çektik."
üstündağ, özcan'ın birkaç sezon sonra tekrar gençlerbirliği formasını giymiş olmasını da hazmedemiyor: "kaliteli futbolcuydu, iyi futbolcuydu... ama gençlerbriliği vitrininde değer kazanmıştı, arkadaşlarını yalnız bırakmaması gerekirdi. özcan'ın olmaması gençlerbirliği'nin cumhurbaşkanlığı kupasına ulaşamamasına neden olmuştur."
bu olayla birmoral bozukluğu daha yaşayan gençlerbirliği, buna rağmen galatasaray'a sonuna kadar kafa tuttu. 41. dakikada yediği biraz uyduruk izlenimi veren penaltıya, ardından 71. dakikada yediği gole, galatasaray defansının hatalarından da yararlanarak cevap vermeyi bildi. normal süre 2-2 berabere sonuçlandı. galatasaray uzatmada attığı golle aldı cumhurbaşkanlığı kupası'nı.