halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;
bu kez izmir'de serbest irlanda ile oynuyorduk ve maçın naklen yayınlanmayacağı bildiriliyordu. fakat, ben maçın spikeri oarak izmir'deydim. "yayın belli değil, ama biz hazırlığımızı yapalım" diyordu yetkililer. kimi de kulağıma eğilip, "naklen yayın var gizliyoruz . diyordu. bu kulağıma fısıldayanların dediği doğru çıktı. naklen yayını yaptık fakat son ana kadar gizli tutarak... ne zaman ki atatürk stadı, son yerine kadar doldu şöyle böyle 80 bin kişi kadar tribünleri doldurdu işte, o anda televizyonda da naklen yayın başladı.
stada giremeyenler için güzel müjdeydi bu. kapıda bekleyenlere "maçı televizyon veriyor" anonsu yapılınca, hepsi koşmaya başlamışlardı. bense, mikrofonda istediğim müjdeyi verememiştim. ikinci yarıda büyük mehmet'in köşe atışından gelen topu, irlandalılardan biri, ters kafayla kendi ağlarına atınca, galip duruma yükselmiştik. kendi kalesine gol atarak morali bozulan irlanda karşısında, ikinci, hatta üçüncü gole gidebilirdik ama, takımımız nedense duruyordu. bu durgunluk, beraberlik golünü de getirecekti. givens'in golüyle, maçı 1-1 bitirmeye razı oluyorduk. avusturya'ya yendiğimiz kadar üzülmüştük beraberliği irlanda'ya bedava verişimize...