halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;
1973'de avrupa kupaları'nda sesimizi sadece fenerbahçe duyurabildi. şampiyon kulüpler'de galatasaray, atletico madrid önünde (0-0 ve 0-1'ıe) eleniyor, kupa galipleri'nde ise ankaragücü, iskoç glasgow rangers'e gol bile atamıyordu: 0-2, 0-4! uefa kupası'nda eskişehirspor, federal almanya'nın fc köln takımı karşısında tutunamıyor, (0-0 ve 0-2'lık sonuçlarla) eleniyordu. işte dört temsilcimiz içinde ayakta kalabilen, bir tek fenerbahçe idi.
sarı-lacivertliler uefa kupası'nda romanya'nın arges piteşti takımını yenerken, istanbul'da muhteşem bir futbol sergilediler. biz türk spikerlerinin kaderidir, yabancılarla maçımız oldu muydu, çoğunlukla kalemize giren güzel golleri anlatmak zorunda kalırız. ama böyle arada bir takımımız çıkar da, bir yabancıya devirirse, o zaman da keyfini süreriz, attığımız golün, aldığımız galibiyetin... o gece de öyle olmuştu.
aslında fenerbahçe maça iyi başlamamıştı. bir anlık hata, romenlere gol getirmişti. sarı-lacivertli takımın 1-0 yenik durumu da epey sürmüştü. artık ilk yarının böyle biteceği sanılırken, 43'üncü dakikada cemil sahneye çıktı. devrenin 1-1 kapanmasını sağlayan golün kahramanı olarak... cemil'in asıl kahramanlığı ikinci yarıda görülecekti. hayatının en güzel oyunlarından birini çıkarıyordu. fenerbahçe de cemil'ine uymuş, takımca şahane futbol seyrettiriyordu. arges piteşti takımı şaşırmış, kalmış, donmuştu. işte yine cemil: 2-1 öne geçiyordu fenerbahçe... sonra osman'dan da bir gol: 3-1... mustafa ile 4-1... ve tekrar cemil: 5-1..
40 bin seyirci coşkuyla alkışlıyordu. datcu-timuçin, niyazi, yılmaz, alpaslan-mustafa, ziya, ersoy-cemil, osman, ender onbirlyle başlayan fenerbahçe, daha sonra ibrahim'i almıştı. işte bu büyük futbolun yaratıcısı bu takımdı. "didi'nin fenerbahçesi"ydı bu...