bilhassa ikinci devresi zevkli ve çekişmeli geçen karşılaşmada
g. saray: 3 - beykoz: 1
sarı - kırmızılıların gollerini metin (penalştıdan) tarık, mustafa, beykoz'un golünü ise yordan attı
kahraman bapçum
eğer şampiyon adayı galatasaray ilk devredeki soğuk ve renksiz fubolüne devam etseydi maçı bu kadar kolay ve farklı alamazdı galiba...
her şey ikinci devrenin ilk yedi dakikasında yapılan ikinci ve üçüncü gollerle oldu bitti...
ve eğer, beykoz santrforu boş sahada dolaşmak üzere görevlendirilmiş bir volan santrhaf rolünü - galatasaray hesabına - benimsemese bu «oldu, bitti» dediğimiz şey hiç de bitmiş olmayacaktı. çünkü 3 gollük farka rağmen beykoz zaman zaman - güzel değil - çok güzel futbol gösteriyor, ancak santrfor - galatasaray hesabına - görülmemiş şeyler başarıyordu. o kadar ki oyunun bitmesine oniki dakika kalabeykoz, golünü yordan'ın ayağından kazanınca beklenmez bir şey olmuş gibi herkes şaşırıp kaldı.
evet lider galatasaray güzel skorunu kısa süren bir «büyük parlayış» a borçlu idi. ama bu skoru elde tutabilmeyi de maça en fazla tesir eden adamın sayesinde başardılar. bu, en fazla tesir eden adam, yordan değil, turgay mı... ve ikinci devrede en az dört defa «maç kurtaran adam» hüviyetine girdi.
goller
doğrusu ilk gole kadar sarı - kırmızılı forvet hiç de gol hakedecek bir davranış göstermemişlerdi. ama ceza sahası dışındaki bir kasti hentbolde top metinin ayağında kalınca avantajı düşünüp oyunu durdurmayan hakem biraz ileride metin düşürülünce penaltıyı vermişti. metin'in vuruşu «rahat» oldu.
ikinci devre başka bir hava ile başladı. daha ikinci dakika bitmeden tarık kendi kendine sürüklediği topu, metin'e verip aldıktan sonra yakın mesafeden alabildiğe sert bir şütle ağları kaldırdı. bir dakika sonra da mustafa soldan gelen bir topla sağa kayıp dalacak ve kalecinin başı üzerinden patlattığı bomba ile üçüncüyü sağlayacaktı.
fakat düşünmek gerekir ki, turgay en büyük iki kurtarışını bu iki galatasaray golü arasındaki beş dakikada yapıyordu. sonra galatasaray belki biraz da, averaj korkusu ile erol ve mustafa'yı gerilerde çalıştıracak, oyun o yarı sahada yıkılacaktı. bu arada yordan iyi çalışan beykoz'un kor ve kırık süngüsü oluyordu. bereket versin 78. dakikada hemen hemen kendi gayretiyle bir gol çıkardı da...