eray özer'in piknikte dömivole kitabında yer alan "almanya... (benim için) pek tatlı vatan" yazısından;
bu yazı, bir dünya kupası finali izlediğine hala inanamayan 28 yaşındak genç bir spor yazarının almanya'da -kimileri için acı ama bu genç bünye için tatlı vatanda- geçen günlerin bir özeti...
ve çeyrek final yolunda son maç... fransa-ispanya... en güzel maç. lakin tribünde yerimiz o kadar kötü ki... atmosferin en üst tabakalarından birindeyiz. göğe epey yakınız. bir de üstümüze dam çıkmışlar. "güneşli pazartesiler" filmini izlediniz mi? hani orada stadın yarısının göründüğü bir inşaattan celta vigo'nun maçlarını izlerler de, golleri göremedikleri için sadece akıl yürütürler ya... bizimkisi biraz daha hallice. ama olsun! maç güzel! ribery sahiden galatasaray'da oynadı mı, yoksa uluscanak rüya mı gördük?