hacettepe’nin salınan namında, kabadayı kültürü ne kadar etkinse, futbol da o kadar anlamlı. bu semtte futbolun çıkışı da, aslında bu kötü imajı temizlemek üzerineymiş. gerisini, semtin canlı tarihi lütfü bey’den dinliyoruz: “ama insanları ikna etmek zordu. özellikle de dönemin ankara valisi nevzat tandoğan’ı. mahallenin gençleri, futbol takımı kurmak istediklerini söyleyerek çalmıştı, fahri apça’nın kapısını. apça, meramını anlatmakta zorlansa da, kendilerine birçokları gibi farklı gözle bakan tandoğan’ı ikna etmesini bildi.”
renklerini hacettepe parkı’ndaki menekşelerden alan mor-beyazlılar, bir semt takımı olmayı başararak, tamamı hacettepeli gençlerden oluşan kadrosuyla, üst üste üç şampiyonluk kazanarak ankara 1. ligi’ne kadar yükseldi. kulüp, 1953-54 sezonunda ilk ankara şampiyonluğuna ulaştı. profesyonel türkiye ligi kurulana kadar devam eden süreçte 1955-56 ve 1957-58 sezonlarında bu başarı tekrarlandı. 1954’te şampiyonluğa ulaşmış hacettepe’nin ilk 11’inden 7’sinin üniversite mezunu, 4’ünün doktor olması bir rekordur.
hacettepe futbolu için 1961-62 sezonu farklı bir yer taşıyor. türkiye 1. ligi’ne çıkmak için verilen mücadelede son durak bursa’daki elemelerdir. demirspor karşısında son on dakikaya 2-1 yenik giren mor menekşeler için tam o anda inanılmaz bir şey olur. takımın yorulduğunu gören eski kalecilerden orley ihsan, rakip taraftarlara saldırır ve ortalık karışır. savaş kazanılmıştır: 40’a 4 yaralı! istenilen olmuş ve maç yarım saat uzamıştır. sıra takımdadır. teknik direktör sabri kiraz, sol kanatta oynayan susak yılmaz’ı sağ içe çekerek, rakibin planlarını altüst eder. susak yılmaz da attığı golle, birinci lig’e çıkmak için gereken 2-2’lik skora imzayı atarak tarihe geçer.
tanıl bora ve levent cantek’e göre, “60’larda tükenmeye başlayan futbolcu-yönetici-taraftar birlikteliği hacettepe’de dimdik ayaktaydı.” hacettepe taraftarı astsubay sinan dıraz bile harp okulu boru takımından toparladığı askerlerini önemli maçlara getirip tribüne renk getirmektedir. kendi evlerinde oynadıkları maçlarda, rakip takım taraftarlarının tezahüratı, hacettepelilerin onuruna dokunduğu gibi, toplu kavgaya girişmek için yeterlidir. bu hışım, yeşil çimlere bile yansımış, futbolculuk döneminde rakibine yumruk atan kabadayı ahmet sahalardan ömür boyu men edilmiştir.