dağhan ırak'ın "hükmen yenik!: türkiye'de ve ingiltere'de futbolun sosyo-politiği" kitabından;
ilk büyük facia: heysel
1982’deki bu olaydan sonra britanyalı taraftarların uluslararası alanda çıkardığı olaylar 1985’teki avrupa şampiyon kulüpler kupası finaline, yani heysel faciasına kadar sürdü. 29 mayıs 1985 tarihindeki belçika’nın brüksel şehrindeki heysel stadyumunda y bölümünde yer alan liverpool taraftarlarıyla, tarafsız z bölümüne bilet alan italyan juventus taraftarları arasında karşılıklı taş atışmasıyla başlayan kavga, liverpoolluların iki bölümü ayıran çiti kırmasıyla fiziksel çatışmaya dönüştü. y bölümündeki liverpool taraftarları örgütlü taraftar gruplarından oluşurken, z bölümündeki juventuslular belçika’da yaşayan italyanlar ve tek başına maça gelen futbolseverlerdi. dolayısıyla tribün kavgası deneyimi olmayan z bölümündeki taraftarlar üstlerine gelen liverpool taraftarları karşısında büyük bir panik yaşayarak kaçmaya başladı. italyan taraftarların kaçmak için tırmandığı duvar yıkılınca 39 kişi hayatını kaybetti ve 600 civarında insan yaralandı. bu, futbol sahalarında o güne kadar yaşanan en büyük felaketti.
başbakan margaret thatcher'in ilk tepkisi futbol federasyonundan ingiliz takımlarını avrupa kupalarından çekmesini istemek oldu. bu gerçekleşmediyse de, dört gün sonra uefa ingiliz takımlarına karşı toplam beş yıl devam edecek yasağı devreye koydu. heysel faciası aynı zamanda taraftar kartı uygulamasını ve stadyumların kapalı devre kamera sistemiyle izlenmesini de devreye soktu. kişisel mahremiyetler açısından tartışmalı olan bu iki uygulama aslında facianın ardından yaşanan şokla uygulamaya konulmamıştı. ağustos 1984’te, yani faciadan neredeyse bir yıl önce, hükümet iki uygulamayı da stadyumlara sokmayı denemiş ama büyük bir tepkiyle karşılaşmıştı. 1984-85 maden grevi süresince grevci işçileri fişlemek için kullanılan kapak devre kamera sistemi, ağustos 1985’te, heysel’den yalnızca iki ay sonra stadyumlara kurulmaya başlandı. hükümet, işçi sınıfına karşı açtığı savaşta kullandığı fişleme uygulamalarını futbola getirmek için uygun zamanı kollamış ve faciayla beraber muhalif seslerin kısılmasını fırsat bilerek hemen devreye sokmuştu. bu yolda, thatcher hükümeti londra itfaiyesinden gerry clarkson'ın heysel stadı'nda yaptığı incelemelerden sonra hazırladığı ve stadyumdaki güvenlik ve mühendislik hatalarının kontrol edilebilir bir durumu faciaya çevirdiği sonucuna varan raporunu sümen altı edip, kamuoyundan kasten gizlemekten de geri durmamıştı.