rizespor ile trabzonspor arasındaki tarihe kayıt düşülmesi gereken bir maç, 2003-2004 sezonunun beşinci haftasında oynandı. ligin ikinci maçındaki fenerbahçe yenilgisi sırasında çıkan olaylardan sonra kendini toparlayamayan trabzonspor, başkan sümer'in tepkisel istifası ile tümden sıkıntıya düşmüştü. yönetim, camia ve yerel basın bir yandan bu konuyla uğraşıyor, diğer yandan da iki kent arasındaki dostluk havasının devam etmesi için elinden gelen gayreti gösteriyordu. ancak kentte, rizespor maçları öncesi yaratılmaya çalışılan aşırı "light" havanın takımı kötü etkilediğini ve maçın bir puan savaşı olduğu gerçeğinden uzaklaştırdığını düşünenlerin sayısı da az değildi. bir başka sorun ise, fenerbahçe'ye verilen cezanın tahkim kurulu tarafından kaldırılmasından önce başbakanın verdiği demeçti. "orada misafirler mağdur edildi" diyen erdoğan'a tepki büyüktü. maç öncesi tereddüt de. zira, başbakan sadece fenerbahçeli değil, aynı zamanda rizeli idi.
maçtan önce iki takımın teknik patronlarının bir araya gelmesi havayı biraz yumuşattı yumuşatmasına. lakin tribünlerde beklenen misafirperverlik yok gibiydi. rizeliler fenerbahçe lehine tezahürat yaparken, trabzonlular da başbakanın fenerbahçeliliğine takıyorlardı. yoğun küfürden bunalan misafir teknik direktörün tepkisi ise çok ılımlıydı: "canları sağolsun."
maç beklendiği gibi geçti! trabzonsporlu oyuncular son yıllardaki her rize deplasmanında yaptıkları gibi yine sahada gezindiler. ev sahibi takım ise çok şık bir golle kazandı. ancak rizespor'u bir sürpriz bekliyordu. geçen sezondan kalan cezası, lisansı geç vizelendiği için işletilmeyen yeni transfer özgür'ün sahada kaldığı yanm saatlik sürenin karşılığında üç puan trabzonspor'a gidiyordu. her iki taraf da şaşkındı. trabzonspor genel sekreteri ise "komşumuz için üzgünüz. futbolda böyle şeyler oluyor" diyordu bu beklenmeyen gelişme karşısında.
trabzon şehrinin ilk rizeli başbakan deneyimi değildi yukarıda anlatılan. mesut yılmaz'ın başbakanlığı döneminde de bazı rahatsızlıklar olmuştu.