bir dönem, abdullah çatlı ile birlikte ülkücü camiada yer alan, 1977'de mhp'nin gençlik kolları başkanlığını üstlenen, 2003 yılında istanbul il başkanlığı yapan ve halen fenerbahçe yüksek divan kurulu üyesi olan faik içmeli, "kırık kurşun" adıyla piyasaya çıkan kitabında abdullah çatlıyı 1996'da fenerbahçe'nin vip tribününde bakanlarla sohbet ederken gördüğünü yazdı. 20 yıllık arkadaşı olan çatlıyı, 1977'den beri görmediğini, fenerbahçe'nin juventus ile oynadığı maçta tribünde görünce şaşırdığını söyleyen içmeli yeni çıkan kitabında olayı şöyle anlattı: "1997'de muhsin yazıcıoğlu ülkü ocakları genel başkanıydı. o zaman yazıcıoğlu'nun yardımcısı abdullah çatlı idi. ben gençlik kolları başkanı iken bir kez il binasında bir kez de edirnekapı yurdunda teşkilat konularını konuştuk. 1977'den sonra hiç karşılaşmamıştım. 1996 yılında fenerbahçe-juventus maçında vip salonunda çatlı birçoğu ile gayet samimiydi. daha sonra o malum kaza haberini duydum."
"kırmızı bültenle aranıyordu"
abdullah çatlı 25 eylül 1996 tarihindeki fenerbahçe'nin juventus'a 1-0 yenilgisiyle sonuçlanan şampiyonlar ligi karşılaşmasından tam 38 gün sonra susurluk'ta trafik kazasında öldü. faik içmeli'nin çatlı'yı, gerek türkiye'de, gerek interpol kanalıyla yurtdışında arandığı dönemde fenerbahçe stadyumu vip salonunda devletin en üst düzeyindeki isimlerle gördüğü iddiası şok etkisi yarattı.
habertürk telefonla ulaştığı faik içmeli, çatlı'yı statta gördüğününü tekrarladı. ancak konuştupu bakanların ismini açıklamayacağını söyledi. içmeli, şöyle dedi: "beraber şeref tribününde maçı izledik. bakan konusuna girmem doğru olmaz. o gün şampiyonlar ligi karşılaşmasında herkesin şeref tribününde olacağı bir maç. gizli saklı bir olay değil. istanbulun emniyet teşkilatından tutun, bakanlara kadar kimlerin geleceğini siz düşünün. başbakan yoktu ama. ayaküstü çatlı maç saatini beklerken konuşuyorlardı bakanlarla. ben onu gerçek kimliği olan abdullah çatlı olarak biliyordum. ama diğerlerinin onu hangi kimlikle tanıdığını bilemiyorum. çatlı o günkü şartlarda aranıyordu diye yazılıyor. ama herkes biliyor ki çok açık şekilde hayatını idame ettiriyordu."
"o masanın fotoğrafı çekilebilseydi"
ünlü bir spor yazarı o maçta abdullah çatlıyı statta gördüğünü şöyle anlattı: "o gün oyanan fenerbahçe-juventus maçı öncesi her zaman olduğu gibi stadın hemen yanında bulunan birleşik fenerbahçeliler derneğinin bahçesine uğramıştık. bahçenin girişinde sağda yuvarlak bir masa vardı. aslında mehmet ağar ve o zaman başkan olmayan aziz yıldırım olmasa dikkat edilecek bir masa değildi. ağar ve yıldırımın dışında ali fevzi bir vardı. diğer iki kişiyi ise tanımıyodum. ancak birkaç ay sonra susurluk olayı patlayınca o kişilerden birinin abdullah çatlı ve hüseyin kocadağ olduğunu anladım. maç sırasında ise ali fevzi bir hemen basın tribününün önünde yer alab şeref tribününü en arka sırasında oturuyordu. diğerleri ise ön sıralara dağılmıştı. belirttiğim gibi susurluk olayı patlamasa kesinlikle akılda kalacak bir masa değildi. belki de o masanın fotoğrafı şans olarak o gün çekilebilseydi çok büyük bir gazetecilik olayı yaşanabilirdi."