ilk basımı 2002 olan "dünya kupası" kitabında alp ulagay'ın "dünya kupası ve afrika futbolu" başlıklı yazısından;
boyun eğmeyen aslanlar (les lions indomptables) sekiz yıl aradan sonra dünya kupası için kolları sıvadılar. italya 90'ın açılış maçındaki rakibi ise dünya şampiyonu unvanlı ve maradona'lı arjantin'di. milano'nun 80 bin kişilik guiseppe meazza stadında açılış törenini izleyenlerin aklında maradona ve arkadaşlarının kamerun'u kolayca yeneceği düşüncesi hakimdi. kamerun'un ispanya'daki sürprizi yineleyebilecegine inananlar fazla değildi. ancak, unutulan bazı noktalar vardı. 1978'den beri oluşan bir geleneğe uygun biçimde açılış maçına çıkan bir önceki kupanın şampiyonu takımlar, belki de unvanlarının verdiği aşırı güvenle başarısız sonuçlar aldılar. keza arjantin 1982'nin açılış maçında yine maradona'lı kadrosuyla belçika'ya 0-1 yenilmekten kurtulamamıştı. ikinci önemli nokta ise kamerun'un yine aynı kupadan yenilgiye uğramadan elenmiş olmasıydı. sırasıyla polonya, peru ve italya'yla berabere kalarak ikinci tur şansını sonuna kadar kovalayan dişli bir takım görünümü çizmişti.
bu kez guiseppe meazza'nın çimlerinde arjantin'e meydan okuyan atletik kamerunlular daha ilk dakikalardan itibaren mücadele güçleriyle tribündeki ve ekranı başındaki seyircilerin yanı sıra güney amerikalı rakiplerini de şaşırttılar. üstelik, hiçbir ikili mücadeleden kaçınmayan ve her topu kovalayan kamerunlular fifa'nın yeni yürürlüğe koyduğu disiplin kurallarının ilk kurbanına dönüşüyorlardı. maçın fransız hakemi michel vautrot yeni talimatlar gereği rakip oyuncuya arkadan yapılan müdahaleleri ve kasti tekmeleri doğrudan kırmızı kartla cezalandırma yoluna gitti. fifa kısırlaşan futbolu daha hareketli hale getirmek ve hücum eden takımları teşvik etmek amacıyla bu değişiklikleri yapmıştı. vautrot da adeta ilk maçtan sertliği benimseyen takımlara gözdağı vermek için görevlendirilmişti. arjantin'in rüzgar forveti caniggia'yı durdurmaya çalışan kana biyik 61. dakikada ilk kırmızıyı görürken son dakikalarda massing de uzun saçlı arjantinlinin hızına kurban gitti.
ikinci oyuncusundan mahrum biçimde maçı bitiren kamerun asıl sürprizi 68. dakikada gerçekleştirdi. makanaky'nin sol kanattan yaptığı ortaya çok iyi yükselen santrafor françois omam-biyik topa kafasıyla yumuşakça dokundu. yakalaması kolay gibi gözüken top sağ alt köşeye doğru yöneldi. kale çizgisi üzerindeki kaleci pompidou biraz geç bir müdahale de bulunmak istedi ama dizlerine sürtünen top koltuğunun altından geçerek filelere takıldı. omam-biyik sadece az önce oyundan atılan kardeşinin intikamını almış hem de kupanın ilk büyük sürprizi için kapıyı aralamıştı.
tüm futbol dünyasını şoke eden bu golün moraliyle kamerunlu aslanlar 90 dakikayı galip kapadılar. bu sonuç afrika futbol gerçeğini bir kez daha gözler önüne seren örneklerden birisiydi. geri kalmış kıtanın futbolu diye küçümseyen her takımın akıbeti arjantin'inkine benzeyebilirdi. arjantin teknik direktörü carlos bilardo sonuç üzerine "hiç şüphesiz kariyerimin an ağır yenilgisi" yorumunu yapıyordu. doğrusu bu galibiyet futbol dünyasının gözlerini iyice açtı.