ilk basımı 2004 yılında olan halit kıvanç'ın "futbol! bir aşk..." kitabından;
bulamayacağız bir türlü... öyle ya, futbol ingiliz icadı... biz de onlardan öğrenmişiz. fakat "gol" denen sevgiliyi nereye saklamışlarsa, bir türlü bulamadan döneceğiz ingiltere'den. elemeleri başarıyla geçip " euro '96" finallerine katılmaya hak kazandığımızda, ulusça heyecanlı ve de umutluyduk. kolay mı, tam 42 yıl beklemiştik bu günü... çalıştığım tv kanalı ingiltere'ye giden ve büyük şampiyonayı izleyen benden haber, yorum, röportaj, şu bu o, hiçbir şey istemeyince, ben de keyifle maçları izleyecektim. ne yazık ki, o "keyif de pek kolay çıkmayacaktı karşıma... çünkü üç maçımızda da bir tek gol atamadan boynu bükük memlekete dönecekti milli takımımız.
ilk maçta hırvatistan'a yenilişimizi, böyle bir uluslararası turnuvada finallere başlama heyecanıyla yorumlamak akla gelebilirdi. genel bakışla takımımızın kötü bir oyun sergilediği söylenemezdi. ancak bu tür turnuva maçlannda her akında bir gol pozisyonu doğamayacağını bilmek ve ele geçen az sayıdaki fırsatı iyi değerlendirmek de şarttı... işte hırvatlara karşı bunu başaramamış ve savunmadaki bir anlık hata ile maçı vermiştik.