orduspor'un uefa kupasında türkiye'yi temsil ettiği ilk maçtır. uefa kupası ilk kez 1971-1972 sezonunda düzenlenmeye başlanmıştır ve 1962-63 ile 1970-71 sezonları arasında düzenlenen fuar şehirleri kupasının devamı niteliğindedir.
ilk basımı 2007 yılında olan reşat güngör'ün "40 yıldır mor beyaz" kitabından;
19 eylül tarihi ordulular için özel bir anlam ifade ediyor. zira ulu önder atatürk, bir 19 eylül günü iskeleden inerek ordu'ya gelmiştir. o gün her yıl ordu'da bayram etkinlikleriyle kutlanır. hatta zaman sonra ordu şehir stadı'nın adı da bu nedenle 19 eylül stadı olmuştur. işte adını o günlerden alan ordu şehir stadı yine bir 19 eylül günü bir başka bayramın sahnelendiği yer olarak türk futbol tarihine kazındı.
1978-79 sezonunu türkiye birinci ligi'nde 4. sırada bitiren orduspor, ülkemizi uefa kupası'nda temsil etme hakkını kazandı. ordu'da o günlerde bir başka heyecan yaşanıyordu. çünkü rakip o dönemler avrupa futbolunda söz sahibi olan çekoslovakya'nın banik ostrava takımıydı. maç günü ve maç saati yaklaştıkça heyecan doruğa çıkmıştı. 19 eylül stadı'nda oynanan maçta takriben12 bin civarında seyirci vardı... stad tıklım tıklım dolmuş, tribünlere sığmayanlar sahayı gören her çatıda öbeklenmişti. saha, çim ve yer yer toprak karışımı... hava açık... güneşli bir bahar günüydü... televizyon ordu'dan ilk kez bir maçı naklen yayınlıyordu...
bulgaristan futbol federasyonu'ndan nikole doudin maçın orta hakemiydi. yardımcıları ise borcis treindflov ve felicero fohawcher'di. orduspor maça alptekin, uğur, salih, güven, turgay, şükrü, arif, üstün, şenol, cihan, dursun onbiri ile çıktı. rakip takım banik ostrava ise macak, sramek, hvojacek, radimek, rygel, reiner, nemek, knapp, licka, antalik, albrechk onbiri ile mücadele ediyordu.
orduspor'un genç kadrosu, 6 milli futbolcusu bulunan banik ostrava karşısında gerçekten çok hırslı mücadele ederek ikinci tur kapısını da araladı... orduspor, binlerce seyircisinin de çok büyük desteğiyle maça fırtına gibi başladı... daha 4. dakikada gelişen atakta cihan'ı rakip defans güçlükle durdurdu... 11.dakikada ise güven'in sert şutu kaleci macak'ta kaldı... orduspor bastırıyor, gol arıyordu...
nitekim beklenen gol de gecikmedi... 29. dakikada arif sağ taraftan her zaman olduğu gibi rygel'i rahatlıkla geçti, top kaptan üstün'ü buldu... üstün'ün mükemmel ortasında cihan kafaya yükseldi ve çek takımının en zayıf oyuncusu macak'ı avladı: 1-0... mor- beyazlı takım golle daha da hızlandı... ancak sonraki dakikalarda sonuç değişmedi ve ilk yarı 1-0 kapandı...
orduspor'un genç kadrosu, tecrübeli rakibi karsısında ikinci yarıya da iyi başladı... ve 58. dakikada tribünler "gol!" sesiyle bir kez daha ayağa kalktı... dursun soldan getirdiği topu ceza alanı içine ortaladı... defansın duraklamasından yararlanan arif topu filelere taktı: 2-0 orduspor, oynuyor, mücadele ediyor, haklı olarak da alkış topluyordu. sonraki dakikalarda da ataklar devam etti. 71. dakikada şenol'un şutu kıl payı dışarı çıktı. aynı şenol, bir dakika sonra sramek'in hatasından topu tekrar kaptı, sert vurdu.
kaleci macak, tehlikeyi kornerle savuşturdu. orduspor doksan dakikanın bitimine kadar baskısını sürdürdü. ama üçüncü gol gelmedi. hakemin bitiş düdüğünde stadı, çevredeki apartmanları hıncahınç dolduran binlerce seyirci türk futboluna haklı bir galibiyet, haklı bir onur kazandıran orduspor'u çılgınlar gibi alkışlıyordu. orduspor zoru başarmış ve avrupa futbolunun bir devlerinden birini bileğinin gücüyle devirmişti.
gerçekten büyük bir başarıya imza atmıştı orduspor. daha kura çekilir çekilmez tepeden bakanlara, sahada gereken cevabı vermişti. çekoslovak takımının en belirgin özelliği ise fizik gücüydü. futbolda söz sahibi bir ülkenin temsilcileriydi ve çek milli takımında 8 futbolcuları forma giyiyordu. uluslararası deneyimleri de bir hayli fazlaydı. banik ostrava önceki senelerde çeyrek final oynama başarısını göstermiş bir ekipti. fakat orduspor, hırsını ve aklını ortaya koyarak çıkmıştı sahaya. ataklarda cesur, savunmada ise şuurlu ve fedakardı mor-beyazlı çocuklar. orduspor'un kadrosunda yer alan tüm oyuncular bir kupa maçına yakışır oyun ortaya koymuşlardı. banik ostrava, orduspor karşısında tutunamayıp ezildi ancak bu eziklikte orduspor'un büyük futbolunun payı büyüktü.
ilk basımı 2007 yılında olan reşat güngör'ün "40 yıldır mor beyaz" kitabından;
banik ostrava'nın teknik direktörü de hadamcek de orduspor'un hakkını teslim ediyordu maç sonrası yaptığı açıklamada; "orduspor kaptanı üstün, büyük bir orkestra şefi gibi topu istediği yere göndererek ve takımını daha çok açıktan işleterek futbolcularımızı şaşırttı. orduspor, kıvrak ve akıllı bir futbol ortaya koydu. üstelik akıllıca bir taktik uyguladı. fizik üstünlüğümüzü ve bazı avantajlarımızı iyi kullanamadık. saha bir hayli kötüydü. fakat sahanın kötü olduğunu söyleyerek bu galibiyete gölge düşürmek istemem." derken, orduspor'un teknik direktörü fevzi zemzem galibiyeti "inancın zaferi" olarak nitelendiriyordu. "banik ostrava'yı net bir şekilde yendiğimiz için çok mutluyum. maç öncesinde banik ostrava'nın güçlü bir takım olduğunu futbolcularıma izah ettim. inançlı oldukları takdirde maç kazanabileceklerini söyledim. verdiğim görevleri hepsi canla başla yaptılar. farkı daha da arttırabilirdik."
aynı fevzi zemzem, maçtan bir gün önce kendisi inanmıştı aslında galibiyete; " orduspor'da göreve henüz başladım. gerçi, ordusporlu futbolcuları tanıyorum ama aynı futbolcuları yönetmek farklı bir şey. başarılı geçen bir sezondan sonra uefa kupası'na katılmak şereflerin en büyüğü. bu nedenle mücadeleye önce bunu düşünerek başlayacağız. bir yerde orduspor'u bir yerde de türk futbolunu düşünmek zorundayız. rakibimiz son yıllarda yeniden parlayan çek futbolunun avrupa kupaları1 ndaki temsilcisi. fizik yapısı, fizik kondisyon ve modern futbol anlayışı yönünden türk futbolunun genelinde, rakibimiz kadar pozitif değiliz. bu bir gerçek. ancak, bir başka gerçek de ordusporlu bütün futbolcuların büyük bir galibiyet hırsıyla maçı beklemeleri. tur için bugün bizi ümitli görmeyenlere hiç olmazsa ordu'daki ilk maçta bir galibiyet armağan etmenin sorumluluğu ve bilincindeyiz."
ilk basımı 2007 yılında olan reşat güngör'ün "40 yıldır mor beyaz" kitabından;
orduspor başkanı olgun akın da çok mutluydu. "orduspor, türk futbolu adına büyük bir başarının sahibi olmuştur. çalıştık, didindik ve büyük başarıyı elde ettik. bu başarıda payı olan herkese teşekkür ediyorum. bu arada tribünlere giremeyen binlerce seyirciye evlerini açarak izleme imkanı veren çevredeki apartman sakinlerine de teşekkür ediyorum." 0 gün orduspor'un başarısına tanıklık edenler arasında bulunan milliyet gazetesi'nden ergün emek, gazetesinin sütunlarına bu galibiyeti yansıtırken ilk cümleleri şunlar oluyor. "orduspor, daha avrupa kupaları'nın kuraları çekilir çekilmez bizlere tepeden bakmaya başlayanlara ortaya koyduğu futbolla güzel bir ders verdi..."
milliyet'in manşetinde ise "ordu, b. ostrava'yı şaşkına çevirdi 2-0" yazılıydı. bir başka futbol yorumcusu nemci perekli ise; "bravo orduspor'a. ilk raund senin. türk futbolunu ve karadeniz'i en iyi şekilde temsil edip oynamış olduğu güzel ve seyrettirdiğin zevkli ve olumlu futbolun için tekrar tebrikler" diye başladığı yazısında orduspor'un başarısını alkışlıyordu adeta. " orduspor karşısında seyrettiğim banik ostrava, iyi bir takım görünümünden uzak, avrupa futbolundan bihaber, saha içinde ezberlemiş oldukları taktik hareketinden öte bir şeyleri yoktu demek yendir uygulamak istedikleri oyun tarzları ise adeta defansa önem verip kontra-ataklarla gol arayıp maçı berabere bitirmek niyetleri, sol açıkları licka'yı santrfor mevkiine kaydırıp sol açıkta meydana getirdikleri bu boşluktan sürpriz adam kaçırarak gol aramak amaçlarıydı... ordu spor'a gelince; samimi, varını yoğunu ortaya koyup içtenlikle oynadılar. defanstaki saha ve adam markajını gerektiğinde çok iyi uyguladılar. kalede oynayan alptekin, belki de ordu'daki en iyi futbolunu oynadı. sessiz ve sakin oyun takip edişi ile banik ostrava forvetine gol fırsatı vermedi. genel olarak orduspor'un oyun düzeni orta sahada kısa paslar yapıp isabetli ve uzun paslarla, süratli açıkların vasıtasıyla banik ostrava kalesinde gol aramaktı. bunda da oldukça başarılı oldular. orta sahada cihan vazifesini tam olarak yaparken ileri uca yardımlaşmaya gidip gol araması, ileri üçlünün işini bayağı kolaylaştırdı. ileri üçlü ise bu maçta koşarak, gol pozisyonuna girerek vazifesini yaptı. ileride arif, yırtıcı ve süratli santrfor mevkiinde oynatılan şenol aynı tempoda durmaksızın koşması iyi fakat gol pozisyonlarında ağır kalması orduspor'un gol araması, ileri üçlünün işini bayağı kolaylaştırdı. ileri üçlü ise bu maçta koşarak, gol pozisyonuna girerek vazifesini yaptı. ileride arif, yırtıcı ve süratli santrfor mevkiinde oynatılan şenol aynı tempoda durmaksızın koşması iyi fakat gol pozisyonlarında ağır kalması orduspor'un gol sayısının artmamasına neden oldu."
ilk basımı 2007 yılında olan reşat güngör'ün "40 yıldır mor beyaz" kitabından;
ve sanlı kaptanın hürriyet gazetesi'nde yayınlanan "varol orduspor" başlıklı görüşleri. "gözümüzde nedense hep büyütürüz yabancıları. büyüttükçe de karşılarında ezilir, büzülürüz. çok şükür orduspor bu düşüncede değildi. rakibinin ismine aldırmadan cesurca saldırdı... bunalttı... ve silindir gibi üzerinden geçti. güçlü fizik yapıları ve üstün kondisyonları dışında çek takımı fazla bir şey değildi. futbollarında güzellik, tekniklerinde de incelik yoktu. umursamaz bir havada çıktıkları maçta orduspor'u görünce şaşırıp kaldılar. kabuklarına çekilip gol yememek için direnmeye çalıştı/arama bunu bile yapamadılar. orduspor ilk kez böyle bir kupa maçı oynamasına rağmen her yönüyle mükemmeldi. yalnızca hava toplarında pek etkili değillerdi. ancak bunu da kısa zamanda anlayıp kanatlardan oluşturdukları akınlarla rakiplerini pes ettirdiler. maçın büyük bölümünde pres uyguladılar.
üstün'ün yönetiminde çok kolay gol pozisyonlarına girdiler. ne yazık ki bunların sadece ikisini golle sonuçlandırdılar savunmalarında da rahattılar. seyrek ostrava akınlarında en ufak zorlukla karşılaşmadılar onurlu bir mücadelenin gerçek kahramanları olarak büyüdükçe büyüdüler. yüzümüzü ak ettiler. bizlere çok anlamlı bir galibiyet sundular. görkemli görünüşleriyle göğsümüzü kabarttılar ordu'ya coşku dolu bir sevinç havası getirdiler. maçın sonunda da haklı olarak omuzlara yükseldiler. hepinizi gönülden kutlarız varol orduspor."
alınan bu sonuç, türk futbolu açısından oldukça önemliydi. 0 dönemde orduspor kulübü başkanı olan olgun akın, "orduspor, türk futbolu adına büyük bir başarının sahibi olmuştur" derken bu karşılaşmadan sadece iki gün önce takımın başına getirilen teknik direktör fevzi zemzem de duygularını "banık ostrava'yı 2-0 gibi net bir sonuçla yendiğimiz için çok memnunum. maç öncesi futbolcularıma banik ostrava nın güçlü bir rakip olduğunu açıkça izah ettim. bu arada inançlı oldukları takdirde maçı kazanabileceğimizi söyledim. verdiğim görevi hepsi de canla başla yaptılar. farkı artırmamız mümkündü" sözleriyle ifade etmişti. banık ostrava teknik direktörü evzen hadamcek ise şaşkındı. "hiç böyle bir sonuç beklemiyorduk. orduspor bizi adeta ezdi geçti" diyen hadamcek, " orduspor kaptanı üstün büyük bir orkestra şefi gibi topu istediği yere göndererek ve daha çok takımını açıklardan işleterek bizim futbolcularımızı şaşırttı.
maçın oynandığı saha bir hayli kötüydü. fakat sahanın kötü olduğunu söyleyerek orduspor'un 2-0'lık galibiyetine gölge düşürmek istemem" sözleriyle de mor-beyazlıların kazandığı başarının hakkını teslim ediyordu.
çok büyük bir başarıya imza atmıştı orduspor, çekoslovakya temsilcisini net bir skorla yenerek. o gün herkes orduspor'dan, mor-beyazlı ekibin bu üstün başarısından övgüyle söz ediyordu.
2005 yılında gençlerbirliği'nin maç bilgilerini bulup gencler.org'daki istatistikleri oluşturmak için siyasal'ın gazete arşivini kurcalarken bu maça dek gelmiştir gazetenin birinde...
ne yalan söyleyeyim şaşırmıştım. orduspor uefa kupasında banik ostrava ile oynamış hem de 2-0 yenmiş diye şaşırmıştım. rövanş maçını merak ettim haliyle. ama o zamanlar yaptığım araştırmada bulamamıştım. yıllar sonra macanilari projesine başlarken hemen bu maçın rövanşına bakmıştım. yazık olmuş orduspor'a ama olsun ilk kez katıldığı bir kupada galip gelmek bile güzel. bir de o günlerin şartlarını düşününce...
işin kötü yanı gencler.org ya da macanilari gibi bir proje ile uğraşmasam herhalde ben de diğer futbolseverler gibi bunun gibi bir sürü maç hakkında hiçbir bilgi sahibi olamayacaktım. çünkü basınımız sağolsun her konuda ve her yerde sadece 3 büyüklerle yatıp kalktığından bu tarz maçlar hep arada kaynayıp gidiyor. oysa türk futbol tarihinde o kadar enteresan maçlar var ki;
meselela inter milan'ın avrupa kupalarında türkiye'den ilk kez adanaspor ile oynadığını çoğu futolsever bilmiyordur.
ilk basımı 2007 yılında olan reşat güngör'ün "40 yıldır mor beyaz" kitabından;
bir dönem orduspor'a damgasını vuran isimlerden birisi de cihan umanç'tır. altyapıya ve öz kaynağa önem veren bir takımda yabancı olan ancak hiç de yabancılık çekmeyen, kentin bağrına bastığı bir isimdir. 21 nisan 1954 yılında aydın'da dünyaya gelen cihan, futbola doğduğu kentte başlar. 18 yaşında aydınspor, 20'sinde ise trabzonspor formalarını giyer. trabzonspor'un türkiye birinci'nde ilk şampiyonluğu yakaladığı kadroda yer alır. bir sezon sonra orduspor'a geldiğinde ise 21 yaşındadır. 4 yıl boyunca hiç aralıksız mor - beyazlı formayı sırtında başarıyla taşıyan cihan, dönemin en başarılı 10 numaralarından biri olmuştur. ordu'yu ikinci vatanı olarak gören ve bunu her fırsatta söylemekten çekinmeyen cihan, tüm ordusporlular için unutulmaz bir futbolcudur. kısa boyunun getirdiği kıvraklığı ve bitmek bilmeyen bir enerjisiyle kendi kalesinin önünde yakaladığı topu ver - kaçla tekrar alıp rakip kaleye gol atabilecek yeteneklere sahip yeteneğe sahipti. banik ostrava ile oynanan uefa kupası ilk maçının yıldızlarından biriydi. orduspor'dan sonra 3 yıl karşıyaka formasını giydi. geçirdiği bir trafik kazasından sonra futboldan bir süre uzak kaldı. 1987 yılında şampiyon takımın oyuncusu olarak futbola veda etti. doğduğu ve futbola başladığı aydınspor'un türkiye üçüncü futbol lıgı'nde şampiyonluğu kucaklayan kadrosunda cihan umanç da vardı. aktif futbol yaşantısına son verdikten sonra 10 yıl boyunca yerleştiği antalya'dan antrenör tekrar aydınspor'a döndü. ordusporluların kalbinde ayrı bir yeri olan cihan umanç, aydın'da yaşıyor.
orduspor banik ostrava’yı ve türkiye’yi şaşkına çeviriyor…
tarih 19 eylül 1979. atatürk’ün ordu’ya gelişinin 55. yıl dönümü törenlerle kutlanıyor. saat 15’de 19 eylül stadında büyük bir olay var… 1978-79 sezonu lig dördüncüsü olarak tarihinde ilk kez avrupa kupalarına katılma hakkı kazanan orduspor, çeklerin güçlü takımı banik ostrava’yı konuk edecek. aynı gün şampiyon kulüpler kupası’nda trabzonspor hajduk split, kupa galipleri kupası’nda fenerbahçe arsenal ve uefa kupası’nda galatasaray kızılyıldız ile karşı karşıya gelecekler…
orduspor’un buralara kadar gelmesi bile türk futbolu için büyük sürpriz. bu yüzden maçtan pek de bir şey beklenmiyor. hatta “fazla yemese bari” deniyor orduspor için… trt ordu’dan ilk kez canlı maç yayınlayacağını açıklıyor ama maçtan önceki günlerde avrupa kupasında mücadele edecek olan diğer türk takımlarının antrenman görüntülerini ve haberlerini televizyondan yayınlarken orduspor’u es geçiyor. kulüp yöneticileri trt’nin bu tavrını kınıyorlar… 1974-75’de uefa kupasında çeyrek final ve 1978-79’de kupa galipleri kupası’nda yarı final oynama başarısı gösteren banik ostrava korkulu bir rakip ama göztepe’nin avrupa’da en şaşalı döneminde teknik direktörlük yapan fevzi zemzem’in orduspor’un başında olması “küçük” bir umut veriyor takıma.
12 bin kadar şanslı ordulu, 19 eylül stadı’nı doldurmuş takımların sahaya çıkmasını bekliyorlar. saat 15’de başlayan maçta orduspor herkesi şaşırtacak bir şekilde atak oynuyor. peş peşe pozisyonlara girerken bunlar golün habercisi oluyor. “29. dakikada arif, sağdan rygel’i her zaman olduğu gibi rahatlıkla geçti, top kaptan üstün’ü buldu… üstün’ün mükemmel ortasında cihan kafaya yükseldi ve çek takımının en zayıf oyuncusu olan kaleci macak’ı avladı: 1-0.” ilk yarı bu golle tamamlanıyor. ikinci yarıya yine orduspor fırtına gibi giriyor. avrupa’daki “şerefli mağlubiyetler” döneminin en şaşalı günlerinde bir türk takımının –kaldı ki orduspor gibi genç ve tecrübesiz bir takımın- büyük bir rakip karşısında bu kadar iyi futbol oynaması herkesi afallatıyor. nitekim güzel oyun 58. dakikada dursun’un ortasına arif’in dokunuşuyla ikinci kez meyvesini veriyor ve tarihinde ilk kez avrupa kupalarında mücadele eden orduspor nefis bir galibiyete imza atıyor.
bu galibiyet aynı zamanda toplam 4 takımla katıldığımız avrupa kupalarında günün “tek” galibiyeti oluyor. iki hafta sonra rövanşta orduspor, ostrava’da 23. dakikaya kadar iyi savunma yapıyor ama bu dakikadan sonra iki dakikada yediği 2 golün getirdiği paniğin ardından sahadan 6-0’lık şok bir mağlubiyetle ayrılıyor. işin ilginç yanı o gün türk takımlarının hepsi ilk turdan avrupa kupalarına veda ediyorlar. ve o gün hiçbir türk takımı yine galip gelemiyor. yani 1979-80 sezonunda türkiye’ye avrupa kupalarında galibiyet getiren “tek” takım hiç şans tanınmayan orduspor oluyor… şerefli mağlubiyetler çağında çok şerefli bir galibiyete imza atıyor orduspor…
o yıllarda trt televizyonu akşam saat 8,de yayına başlıyordu ve bu maçı yayınlamak icin ögleden sonra yayına başlayacaktı gündüzleri trt yayın yapmıyordu.sanırım ilk okul 5 sınıfa gidiyordum ve ögleden sonra okuldan eve döndügümde babam evdeydi babam tekel bira fabrikasında calışıyordu ve tekel işcisi idi kendiside bir ordulu oldugu icin macı izlemek icin arkadaşıyla vardiya degişimi yapmıştı daha sonra dedemde geldi aramıza katıldı ve macı izleyecekti dedemin macla alakası yoktu fakat memleketinin takımı ordusporun avrupa macı olması onu gaza getirmişti ve milli dava olarak bakıyordu maca ve bir ordulu olarak ordusporun türkiyeyi temsil etmesi dedemi cok heyecenlandırdıgını hatırlıyorum.macı orduspor 2-0kazanmıştı ve inanılır gibi degildi o zamanlar galibiyet almak cok zor bir işti o zamanlar bize birisi hey ufaklık gelbakayım buraya sen nerelisin bakalım dedigi zaman. orduluyuz agabey derken ne bicim gururlanırdık.bu macı uzun bir süre hic unutmamıştım.fakat bu macın rövanşınıda hic bir zaman unutmamıştım rövanşta tam 6 gol yemiştik.