yarınki maça iki takım da hazır. romen antrenörü “maç zor olacak” diyor. puppo neticeden ümitli
turgay, necmi benden daha formda, dedi
a millî takım namzetleri dün saat 12.00 de yarın maçın oynanacağı 23 ağustos stadında 1.5 saat süren bir antrenman yapmıştır. antrenör puppo sandro’nun nezaret ettiği çalışmalar koşu ve kültür - fizik şeklinde geçmiştir. bütün futbolcuların katıldığı antrenmanda kalede yerini bu maç için necmi’ye terk eden turgay, arkadaşını çalıştırmıştır.
300 kadar romen’in ve milli takım antrenörü popescu ile romen idarecilerinin takip ettiği çalışmalar sonunda milli takım doğruca otelinde istirahata çekilmiştir.
turgay, necmi’nin formda olduğunu söylemiştir. necmi ise kendisini iyi hissettiğini ve ay-yıldızlı kaleyi elinden geldiği kadar korumaya çalıştığını bildirmiştir.
turgay oynamadığı için takım kaptanlığını naci yapacaktır.
antrenmanı takip eden romen milli takım antrenörü popescu «zor bir maç olacağını tahmin ediyorum. ancak peşin olarak bir şey söylemek şimdiden yersiz olur» demiştir. antrenör bu yıl romenlerin ilk defa milli maç yaptığını izahatına ilâve etmiş ve sözlerine şunları eklemiştir: «büyük avantajımız kendi sahamızda ve kendi seyircimiz önünde oynamamızdır. türk futbolu bizim için yabancı değildir. lefter, can, basri ve ahmet avrupa çapında futbolculardır. italyaya transfer olan genç santrforunuzun takımda bulunmayışı bizim için bir kazanç teşkil etmektedir. zira, müteaddit defalar kendisini seyrettim. metin golcü ve netice alıcı bir elemandır.»
antrenör popescu norveç ve rusya ile yapacağımız dünya kupası maçları neticesi hakkında sorduğumuz bir suali şöyle cevaplandırmıştır:
«- norveç benim öğrendiğime göre kuvvetli bir ekip değildir. fakat rusya ne olursa olsun dünya klasmanında mevkı bulunan bir takımdır. türk milli takımının geçen mevsim sonunda moskovada ruslara 1-0 mağlûp oluşu kanaatimce bir başarıdır. bu bakımdan istanbuldaki maç elbette çetin geçmeye namzettir. rus takımı ferden ve teknik bakımdan kuvvetlidir. ancak siz türkleri kendi sahanızda yenmek çok zordur. doğrusu bu çetin karşılaşmayı görmek isterdim…»
milli takım namzetleri bu sabah, maçın oynanacağı stadda hafif bir antrenman daha yapacaktır. gıda değişikliği sebebiyle bazı futbolcuların bağırsakları bozulmuştur. ancak, bu iki yıl evvelki kadar mühimsenecek neviden bir rahatsızlık değildir.
müsabakayı idare edecek üç italyan hakem rigi, dragostiri, zabardela dün gece bükreşe gelmişlerdir.
maç 15.30 da başlıyacaktır. 80 bin kişilik stada 50 bin kişilik bilet satılmıştır.
idareciler müsabakanın radyo ile nakli için dün gereken mercilere teşebbüste bulunmuşlardır. netice bugün belli olacaktır. maç boyunca 3-4 oyuncu değiştirilebilecektir.
sandro puppo ümitli
dün tesbit edilen milli takımımız daha ziyade romenler karşısında 4 - 2 - 4 taktiği ile oynayacaktır. sağiçe alınan naci’nin geri ile forvet hattı arasında irtibat kuracağı bildirilmektedir. soliçte can’ın aksaması halinde kadri’ye yer verilecektir.
antrenör sandro puppo dün futbolculara bir taktik dersi vermiştir. buna göre ahmet ve basri seri açıklar üzerinde oynayacaklar, şeref iki bek ve santrhaf osmanın arkasını kapatacak. naci ve mustafada münavebe ile ileri çıkacaktır. lefter ve hilmi’nin bir hat üstünde oynamaları ve hiç bir zaman ortaya kayıp ortayı sıkıştırmamaları bildirilmiştir.
romen milli takım namzetleri evvelki gün romanya liginden metalul takımı ile yaptığı hazırlık maçını 6-2 kazanmıştır. for hattının üç gözde elemanı constantin, tataru ve ceredal ikişer gol atmıştır. bilhassa constantin ve tataru çok formda görünmüşlerdir. romenler sinaia’da kampta kalmaktadır.
romanya: voinescu - greavu, ivan - jenel, ion nunweiller, lica nunweiller - pircalab, constantin, ene, seredai, tataru.
bugüne kadar 7 defa karşılaştığımız, dördünde mağlûp, birinde berabere ve ikisinde galip geldiğimiz romanya karşısında milli takımımız daha şanssız bir durumda bulunmaktadır. saha ve seyirci avantajının rakiplerimizde olmasına mukabil, dün müessif bir kazâ neticesinde sağhaf şeref’in ayağından sakatlanması kuvvet bakımından bizi daha da fazla zaafa uğratmıştır. ayağı otobüsle kaldırım arasına sıkışan ve sakatlanan şeref çok üzgün olduğunu bildirmiştir. nitekim antrenör puppo sandro bu konuda şunları söylemiştir:
«norveç ve rusya maçlarında şeref 4-2-4 taktiğini en iyi şekilde tatbik eden adam olmuştur. bugün maalesef bu oyuncumuzdan mahrum olarak sahaya çıkacağız.»
antrenör, bu futbolcunun yerine feriköylü ismet’in alınacağını sözlerine ilâve etmiş ve «ismet de iyi markajcı ve inatçı bir müdafaa oyuncusudur» demiştir.
bilindiği gibi milli takımımız 4-2-4 taktiği ile sahada dizilecektir. her ne kadar selâhiyetli şahıslar ofansif oynayacağımızı ifade etmişlerse naci’nin sağiçe alınması defansa daha fazla ehemmiyet verileceğine bir işaret sayılmaktadır.
futbolcuların ekserisi maçın çetin geçeceğine kani olduklarını ifade etmişlerdir. sportul popular gazetesine beyanatta bulunan lefter küçükandonyadis takımımızın arzulanan forma sahip olmadığını bildirmiş «milli maçlarda form meselesi uzun boylu rol oynamamaktadır. 23 ağustos stadını dolduracak 80.000 kişiye iyi bir futbol örneği vermeye çalışacağız» demiştir.
aynı gazete ion nunveiller ile basri’nin de karikatürlerini neşretmiştir.
milli takım kaptanlığını ilk defa bugün yapacak olan naci erdem, neticeden ümitli olduğunu söylemiştir. erdem, «moskovada geçen sezon oynadığımız maçta sahaya farklı mağlûbiyet endişesi içersinde çıkmıştık. fakat birbirimize kenetlendik ve 90 dakikayı tek bir vücut halinde bitirdik. bugün de arkadaşlarımın aynı şekilde hareket edeceklerinden emin bulunuyorum» demiştir.
romen milli takım idarecileri ve antrenör popescu, kazanacaklarından emin olduklarını ifade etmektedirler. daha ziyade gençleştirme yoluna gittiğini ifade eden antrenör, kaptan tataru’nun birkaç ay önce hastalandığı için formunu bulamadığını söylemiştir. bununla beraber son defa metalul ile yaptıkları ve 6-2 kazandığı hazırlık maçındaki oyunu tekrarlaması halinde romanyanın türkiyeyi yenmekte güçlük çekmiyeceğini söylemiştir.
bugün 23 ağustos stadında oynanacak türkiye - romanya milli maçını takip etmek ve müsabakanın filmini almak üzere rus başantrenörü kaçalin dün uçakla moskovadan bükreş’e gelmiştir.
norveç ve rusya maçlarına hazırlanan milli takımımızın bugün romanya karşısında çıkaracağı oyun her bakımdan büyük bir değer taşımaktadır. idareciler 4-2-4 taktiğini denediklerini ve bu taktiği aynen mithatpaşada dünya kupasındaki rakiplerimize karşı da tekrar edeceklerini ifade etmişlerdir. aksak ve hâtalı görünen noktalar bugünkü deneme maçından sonra tekrar ele alınacaktır. yabancı bir sahada ve yabancı bir seyirci kütlesi önünde millilerimiz romanya karşısında iyi bir sonuç elde etmek için çalışacaklardır.
radyo idaremiz zamanında müracaat etmediği için bugün oynanacak olan türkiye - romanya milli maçının bükreş’ten naklen verilmesine imkân kalmamıştır. bükreş radyosu saat 15.30 dan itibaren orta dalga 351 den maçı romence olarak yayınlayacaktır. aynı radyo saat 19.30 daki emisyonunda 397 metre üzerinden maçın neticesini ve takım kadrolarını verecektir.
bükreş kadrosunda son dakikada «kaptanlık» mevzuunda bir ihtilâf baş göstermiştir. kafilenin ıstanbuldan hareketinden evvel turgayın oynayamıyacağını hesaplayan idareciler naci’yi kaptan olarak tesbit etmişlerdir. ancak nacinin otobüse gelmemesi üzerine kendisine bu mevzuu soran antrenöre federasyon temsilcisi fikret arıcan basrinin kaptan olacağını söylemiştir. sandro’nun bunu ilân etmesi ve naci’nin edirnede takıma iltihâkı üzerine durum karışmıştır. dün de lefter, turgay oynamadığına göre kendisinin kaptan olması gerektiğini söylemiş, aksi halde sahaya çıkmayacağını ifâde etmiştir.
oyuncular da lefterin kaptan olması gerektiği fikrindedirler.
gece sandro, turgay, basri, naci ve lefter’le ayrı ayrı birer konuşma yapmıştır. netice açıklanmamakla beraber ihtilâfın hallolunacaği ve takımın sahaya nacinin kaptanlığında çıkacağı sanılmaktadır.
kampta gergin bir hava var. bu, daha ziyade maç saatinin yaklaşmasında ve futbolcuların takkimda yer alıp almıyacaklarını bilmemelerinden ileri geliyor.
hepsi arzulu. ama hepsini birden oynatmak mümkün değil ki… bu hal nedense şöhretli futbolcularda daha bâriz bir şekilde gözüküyor.
şeref’in sakatlığı herkesi üzdü. ayağı kaldırımla otobüs arasına sıkışan milli futbolcu ile arkadaşları şakalaşıyorlar. «sen» diyorlar «sokakta bile doğru dürüst yürüyemiyorsun, sahada nasıl oynuyorsun buna aklımız ermiyor.» şeref müteessir. «ne yapalım, kısmet değilmiş romanya’ya karşı oynamak» diye cevap veriyor.
milli takım kafilesinde en fazla isminden en fazla bahsedilen adam feriköylü ismet. arkadaşları ona «gungadin» diyor. ismet, iki gece evvel bir rüya görmüş.. şeref sakatlanıyormuş! kendisini antrenör sandro alelacele soyundurup sahaya çıkartmış… rüyası hakikat oldu. ama ismet üzgün. «ben» diyor, «moskova’da da hilmi’yi rüyamda, çok sıkıntılı bir durumda görmüştüm. ertesi gün hilmi ateşlendi ve yerine ben oynadım… evliya değilim, ama bana malûm oluyor.»
palermolu metin bugün yapılacak türkiye - romanya milli maçları için takım arkadaşlarına başarılar dilemiştir. dün kendisiyle telefonda konuştuğumuz metin, «ilk defa milli formadan uzak kalıyorum. fakat bugün maça çıkıyormuus gibi heyecanlanacağım. buradan kalbim arkadaşlarım için çarpacak ve kazanmaları için dua edeceğim» demiştir.
palermo, italya liginde dokuzuncu maçını bugün lig 11.juventus’a karşı kendi sahasında yapacaktır. pembe - siyahlı takımda üç haftalık bir ayrılıktan sonra metin de santrfor mevkınde yer alacaktır.
dağınık, gayesiz oynayan a takım rakibi karşısında tutunamadı maçta hilmi’nin yumrukla üç dişi kırıldı
necmi, daha açık farklı mağlûbiyeti önledi
türk futbolünün nereye gittiğini görmek için dün bükreş’te olmak kâfi idi… sâdece 90 dakika için… romenlere yenilmiştik. yenilirdik ya!... hem de farklı şekilde… olur ya… hâlâ tahammül edemediğimiz ve aslâ edemeyeceğimiz bir nokta vardı: onurumuz, gururumuz incinmişti. milli futbolcularımız sahada futbol için her şeyi yapan. futbolün bütün inceliklerini yerine getiren, rakipleri karşısında dağılıp giderken, ezilen, incinen gururumuz demek istiyorum.
85.000 seyircinin gök gürültüsünü andıran uğultusu arasında sahadan çıkarken, bu maçı seyreden bir yugoslav gazetecinin sözlerini sizlere de üzüntü ile nakletmek mecburiyetindeyim: «sizin takım şu oyunu ile bir milli temas yapacak kudrette gözükmüyor. bir çok memleketler bu yolda bir tecrübe geçirmişlerdir. size samimi bir tavsiyede bulunayım. bir müddet milli temaslarınıza ara veriniz, yeni bir ekip meydana getirip, ciddi bir program altında yetiştiriniz sonra…» sonrasını dinleyemedim. yugoslav arkadaşın bu sözlerini, bu işin mesuliyetini omuzlamış idarecilere duyurmayı bir vazife bildim.
… ve işin garip tarafı, futbolcusundan idarecisine, gazetecisinden kafileyi bükreş’e getiren manastırlı şoför irfan aga’ya kadar hepimiz 4-0 lık mağlûbiyetin iyi netice olduğunda birleşmiştik. herkesin ağzında şu söz dolaşıyordu. «ya necmi olmasaydı… ya necmi olmasaydı» genç kaleci kalemize atılan şutlardan en az altısını, yedisini kurtarmış ve farkın korkunç bir sür’atle gelişmesine mâni olmuştu.daha maçın 4.dakikasında santrforun solaçıktan aldığı pasla kaleye doldurduğu topu uçarak kurtarıyor, 10.dakikada bir golü daha kalenin ağzında önlüyordu. esasen maçın başından, ilk yarim saatin sonuna kadar hep necmi’nin hareketlerini takip edecek, mücadelenin bir takımla bir kaleci arasında geçtiğine şahit olacaktık. ilk yarım zarfında bir rüzgâr sür’ati ile oynayan, çabuk ve seri paslarla sahaya hâkim olan romenler karşısında, oyundaki varlığımızı isbat edecek futbolcuların adedi maalesef üçü geçmiyordu: necmi, ahmet ve mustafa. diğerlerinde bir gayret göremiyorduk. can ağır hareketlerle topları kaybediyor, lefter, önündeki bekin arkasına siniyor. hilmi garip hareketlerle vakit geçiriyor. naci, yerini bulamıyor, ogün ise sadece koşuyordu.
12.dakikada yine can’a uzaktan iki fırsat düşüyor ve ikincisinde çekilen şutu solbek ıvan önlüyordu. bundan tam iki dakika sonra da romenlerin 19 yaşındaki sağaçığı pircalap, bir kurşun gibi ceza sahamıza giriyor, şutuunu çekiyor, necmi bunu da çeliyor ama o harikulâde kurtarışının heyecanı devam ederken soliç seredai yakından bir vuruşla topu kalemize sokuyordu. bu golle 1-0 mağlûp duruma düşmüştük. necmi için bu golde hatâ puanı vermenin imkânı yoktu. zira, topu çelmiş ama, iyi bir gününde olan rakibinin şansını kıramamıştı. ve tam bir dakika sonra, gene necmi’nin, constantin’in köseyse savurduğu topu izahı güç bir çeviklikle toparlayışını kaydediyorduk. bu kurtarışlar, devrenin sonuna kadar devam edecek ve necmi, 85.000 seyircinin heyecanlı bakışları altında devrenin 1-0 aleyhimize bitmesini sağlayacaktı.
çözülüyoruz
milli takımımız ikinci devreye can’ın yerine kadri’yi alarak başladı. yine dağınıkız. yine maksatsız ve gayesiziz… değişe bir şey yok. 48.dakikada seredal, santrfor ene’den bir pas aldı. bal gibi ofsayt. yan hakem bayrağını kaldırıyor. seredai’nin bomba gibi bir şutu, top filelerde. golün muteber olmadığını ilân eden yan hakemin biraz sonra santraya doğru yürüdüğü görülüyor. necmi ve diğerlerinin itirazı neticeyi değiştirmeyecektir: 2-0. takımda bir değişiklik yapıyoruz. naci sağhafa, ismet sağiçe geciyor. ofsayttan atılan gol, büsbütün âsapları germiş, ne adamını tutan var, ne de doğru dürüst yaptığı hareketi bilen.
60.dakika: necmi yine klâsını konuşturuyor. seredai’nin ayaklarına bir panter gibi atlıyor. bir gol yemekten daha kurtulduk. lefter, insaytte daha iyi çalışıyor. fakat açık oynatmakla ısrar ediyorlar. bir ara ogün sağaçığa, hilmi solaçığa geçiyor, yine fayda yok. 65.dakikada bir makine intizamı içinde oynayan romen takımına ayak uyduramayan tatau çıktı, yerine haşoti girdi. dakikalar ilerledikçe büsbütün çöküyoruz. 72.dakikada pircalap müdafaamızı hallaç pamuğu gibi atıyor. basri’nin yanından süzülüp geçişi ve patlattığı şut hârika. ya necmi’nin kurtarışı… 85.000 seyirci ayağa kalkarak genç kalecimizi alkışlıyor. zavallı necmi peşpeşe dalga gibi gelen romen forveti karşısında tek ayakta duran adamımız. atlıyor, didiniyor.. 75.dakika: pircalab’ın yaptığı orta seredai’yi buluyor. necmi’nin burnu dibinden seredai üçüncü golü kaydediyor: 3-0. tam iki dakika sonra ismet’in geri pasını almak için çıkış yapan necmi muallâkta kaldı. santrfor ene daldı. necmi için yapılacak tek hareket ene’yi favulle durdurmak: penaltı. constantin’in ters şutu filelerde: 4-0.
… ve müessif hâdise
maçın son dakikaları gelip çattı. 4-0 bitse diye bekliyoruz. 86.dakika: hilmi hiç de lüzumu yokken solhaf nunweiller ıv’e favul yapıyor. tam bu sırada kardeşi nunweiller ııı gerilerden koşup geldi. ve suratta patlayan bir kroşe… hilmi baygın düşüyor. kucaklıyorlar. ağzını tutuyor, üç dişi birden kırılmış. 85.000 romen seyircisi yine ayakta müessif hâdiseyi ıslıkla protesto ediyor. hastaneye kaldırılan hilmi’nin yerine bahri oyuna girdi. ve maç da az sonra hem ağır mağlûbiyetimiz ve hem de bu üzücü olay ile sona eriyor.
yanında sovyet rusya ikinci antrenörü olduğu halde bükreşe gelen başantrenör kaçalin, romanya ile oynadığımız maçı 90 dakika müddetle tebessümle takip etmiş ve metin ile suat’ın istanbul’da oynayıp oynamıyacağını sormuştur.
romenlere karşı uğradığımız ağır mağlubiyet üzerine kafile başkanı s. seymener «biz bu halimizle 2-3 sene avrupa ile milli teması kesmeli ve takımı yenileyerek futbol piyasasına çıkmalıyız» demiştir.
futbol federasyonu, a millî takımını molnar'ın, b yi ise arman'ın çalıştırmasına karar verdi
dün şehrimizde bütün azalarının iştirakiyle bir topluntı yapan futbol federasyonu, 1962 dünya şampiyonasına iştirak etmemize karar vermiştir.
bundan başka teknik komitece a milli takımı için molnar'ın, b milli takımı için cihat arman'ın antrenörlük teklifleri federasyonca kabul edilmiştir.
buna göre 10-20 ocak tarihleri arasında pakistan ile yapılacak 4 maç için b milli takımımızı cihat arman, romanya biri ankara'da diğeri bükreşte ve iskoçya ile istanbulda yapılacak 3 maç için de a milli takımımızı moinar hazırlayacaktır.
diğer taraftan milli lig kulüp adedinin 1961-62 mevsiminde 18 e, 1962-63 mevsiminde de 16 takıma indirilmesi hakkında alınmış olan kararın merkez istihare heyetince incelenmesine karar verilmiştir.
ayrıca 1 şubatta memleketimize gelecek olan macar antrenör, genç milli takım ile meşgul olacaktır.
romenlerin üç milli müsabaka teklifini kabul ettik
futbol federasyonu üyesi eşfak aykaç dün romen federasyonu başkan vekili ion balaş’ın nisan ve ekim ayları içinde federasyonumuza yapmıs olduğu milli maç tekliflerinin kabul edildiğini açıklamıştır.
buna göre romenlerle 30 nisan’da istanbul’da a, romanya’da b, ekim ayı içinde de romanya’da a, istanbul’da b milli takımlarımız karsılasacaktır futbol federasyonu as başkanı feyzi uman bu maçların tarihlerini tesbi temek üzere ankarada temaslarda bulunacaktır.
romanya ile 21 eylülde yapacağımız millî maçlar, romen federasyonunun itirazı üzerine 8 ekime bırakılmışlı r.
futbol federasyonu, tarih değişikliği sebebiyle milli lig maçları fikstüründe bâzı tadilat yapmış ve 7-8 ekimde oynanması icab eden karşılaşmaları 23-24 eylüle almıştır.
futbol federasyonu teknik komitesi 8 ekimde bükreş'de yapacağımız (a) ve ankara'da oynayacağımız (b) milli maçları için namzet kadroyu tespit etmek üzere bugün bir toplantı yapacaktır. teknik komite üyeleri, ilk hafta maçlarını seyrettikten sonra kadroya seçilmesi muhtemel bâzı futbolcuları formsuz bulduklarını beyan etmişlerdir.
palermolu metin bugün yapılacak türkiye - romanya millî maçları için takım arkadaşlarına başarılar dilemiştir. dün kendisiyle telefonda konuştuğumuz metin. «ilk defa milli formadan uzak kalıyorum. fakat bugünmaça çıkıyormuş gibi heyecanlanacağım. buradan kalbim arkadaşlarım için çarpacak ve kazanmaları için dua edeceğim» demiştir.
palermo, italya liginde dokuzuncu maçını bugün lig 11. juventus'a karşı kendi sahasında yapacaktır. pembe - siyahlı takımda üç haftalık bir ayrılıktan sonra metin de santrfor mevkiinde yer alacaktır.
romanya ile 30 nisanda yapacağımız karşılaşmaların rövanş tarihi olarak 21 eylûl 1961 tarihi tesbit edilmiştir. aynı tarihte bükreşte (a) takımımız romanya ile karşılaşırken, (b) milli takımları da türkiyede oynayacaklardır