ilk basımı 2001 yılında olan murat toklucu'nun "taraftarın senle" kitabından;
amigo orhan'ın dönüşü eskişehir'de futbola olan ilgiyi bir anda yine artırır. takım kötü gitmektedir, ama tribünler yavaş yavaş eski günlerine dönmeye başlar. bir iddiaya göre, dönemin kulüp yönetimi amigo orhan'ın gücünden rahatsızdır. başkan yılmaz sezer gazetelere taraftardan rahatsız olduğuna dair bir demeç verir, bu demeç amigo orhan'ı rahatsız eder. amigo orhan'ın başkana yanıt olarak söylediği "sen eskişehirspor'un başbakanıysan, ben cumhurbaşkanıyım" sözü gazetelere manşet olur. amigo orhan'ın "kulübün menfaatlerini düşünerek, 'kitlenin de söz hakkı vardır dedik'" diye hatırladığı olaydan sonra yönetim taraftar hakkında konuşmaktan vazgeçer.
gazeteci engin bayrı, onun tribünlere ikinci dönüşünde de kudretinden bir şey kaybetmiş olmadığını anlatıyor:
"1981-82 sezonunda eskişehirspor-beşiktaş maçı vardı meşhur, beşiktaş bizi yenerse şampiyon olacak, biz yenemezsek küme düşeceğiz. maça kısa sûre kala eskişehirspor bozüyük'te kampa girdi şehirden uzaklaşmak için. büyük şike söylentileri vardı. bu yüzden amigo orhan, kamp yapılan otelin kapısında bekliyordu ve kimseyi içeriye sokmuyordu. bu arada eski başkan aydın begiter geliyor otele. amigo orhan, begiter'ı de almıyor içeri. ondan sonra içeri haber veriliyor, başkan yılmaz sezer ricacı olunca amigo orhan, begiter'i içeri sokuyor. yani eski gücünden bir şey kaybetmiş değildi amigo orhan. aradan bunca yıl geçti, yine gelse yine aynı konumda olur. bir de şu vardı, amigo orhan'ın yaşamı eskişehirspor ile birlikte geçiyordu. kampta takımla beraberdi, antrenörü uyaran, eleştiren kişiydi. başkanı uyaran kişiydi. başkanla hocanın da söyleyecek fazla bir şeyi kalmıyordu, çünkü amigo orhan futbola gerçekten hakimdi. hoca ve başkandan daha iyi biliyordu takımı. takım mağlup duruma düşünce halini görmeliydiniz. çok üzülürdü. gerçekten eskişehirsüorluydu. bunun dışında eskişehir'in en sevilen adamlarından biriydi. hakikaten çok sevilirdi, çünkü düzgün bir adamdı. kimseyle dalaşması yoktu. her şey bir yana, tek hareketiyle büyük kitleleri yönlendiren bir adamdı. kim ona karşı gelebilirdi ki?"